Giriş
(7)

Depremzedelere yapılacak

mekaniker
evler sadece ev sahibi olanlara mı yapılıyor? Kiracı olup evi yıkılanlara da mı ev verilecek?
evler sadece ev sahibi olanlara mı yapılıyor? Kiracı olup evi yıkılanlara da mı ev verilecek?
0
mekaniker
(15.02.23)
Abi ev sahibi kiracı ayırt etmesinler artık insaf ya. Önemli olan kiracının kiracı kalması mı bu insanların barınabilmesi mi... böyle bir ayrıma giderlerse çok ağır küfrederim ya.
0
muhayyer divan
(15.02.23)
gerçekten ev verilirse öpüp başımıza koyalım.
izmir gerçeği varken.
0
jelly bear
(15.02.23)
öncelikle dask'ı olan %50'ye direkt ev verilir diye tahmin ediyorum. dask toki anlaşması vs ile. daha sonra kalan %50'ye de aylık 3-4bin lira taksitle evleri satarlar muhtemelen
0
avatar is back
(15.02.23)
kiracı olup evi yıkılanlara ev verilmesi vahşi kapitalizmin mantığına aykırı.
bildiğiniz gibi insanlık olarak medeniyetimiz vahşi kapitalizmin sarsılmaz temelleri üstüne inşa edilmiştir.
izmit depreminde kiracılara sadece belli süre kira yardımı yapıldı. ev verilmedi.
0
aslindasorunumpsikolojik
(15.02.23)
Kiracı olanların bir evi olmadığı için yıkılan evlerine ev verilmiş olmuyor böyle bir durumda. Yani teoride bakarsak mantıksız. Bunun yerine kira yardımı yapmak daha uygun. Öte yandan şehirleri dümdüz oldu bu insanların. Aile üyelerini kaybettiler. Belki eve gelir sağlayan kişilerini kaybettiler. Bu kişiler nasıl kira ödesin? Çalıştıkları işleri, iş yerlerini vs. yerle bir oldu. Toki konutlarından en azından kurayla ya da ihtiyaç durumuna göre bir kısmına ücretsiz, bir kısmına çok uygun devlet destekli şartlarla falan diyerek daire verilse ya da örneğin 5 sene boyunca kira bedeli olmadan TOKİ evinde oturma gibi bir destek verilirse bunu sorun eden çıkmaz bence.
0
nawar
(16.02.23)
dask diye bir şey var. yani zorunlu deprem sigortası. bunu sadece ev sahipleri ödüyor.
0
nickini degistiren yazar
(16.02.23)
cumhurbaşkanı kiracılara da çok düşük ödemelerle ev alma imkanı vereceklerini söyledi. kiracılara ev verilmesi hakkaniyetli de olmaz. örneğin adamın depremde kiraya verdiği 10 dairesi yıkıldı, adama 1 ev verip kalan evler kiracılara mı verilecek?
0
faberkastelli
(16.02.23)
(8)

Meme ağrısı

muhayyer divan
SelamSon regl döneminin hemen öncesinde (bi 8-10 gün önce) başlayan ve bugün dahi devam eden (toplamda sanırım 3 haftadır süren) meme ağrısı neden olabilir? Başladığı zamanki gibi, yani regl olacağının belirtisi olan ağrılar gibi. Çok değil ama yok da değil mızmız bişey. Hiç başına gelen var mı?
Selam

Son regl döneminin hemen öncesinde (bi 8-10 gün önce) başlayan ve bugün dahi devam eden (toplamda sanırım 3 haftadır süren) meme ağrısı neden olabilir? Başladığı zamanki gibi, yani regl olacağının belirtisi olan ağrılar gibi. Çok değil ama yok da değil mızmız bişey. Hiç başına gelen var mı?
0
muhayyer divan
(15.02.23)
Olamaz cinsel hayat yok.
0
🌸muhayyer divan
(15.02.23)
Hocam kendi kendine meme muayenesi yaptınız mı? Lütfen en kısa zamanda yapın ve emin olmak için doktor muayenesi+meme USG çektirin.
0
Amaranta ursula
(15.02.23)
Meme usg ile mamografi aynı şey mi?
0
🌸muhayyer divan
(15.02.23)
Hayır değil. Meme USG jel ve roll-on başlığına benzer bir alet ile memenizi goruntuledikleri işlem. Mamografi: memenizi tost makinesine benzer iki levha arasına konulduğu bir işlem.
Bir de meme mr'i var o ise her iki memenizin yüz üstü pozisyonda iki delikten aşağı sarktigi ve lahit gibi bir cihazda 20 dk kadar kıpırdamadan uzandığıniz işlem.
0
Amaranta ursula
(15.02.23)
Prolaktin hormonunuz fazla salgilaniyor olabilir. Endokrinologa görünmenizi öneririm.
0
chihirovekohaku
(16.02.23)
Fibrokistik meme yapısına sahip olabilirsiniz, genel cerraha görünüp ultrason çektirmeniz gerekir.
0
esinikaybetmiscorap.
(16.02.23)
Östrojen baskınlığından da olabilir.
0
inawen
(16.02.23)
soğuğa maruz kaldıysanız olabilir.
0
deartheodosia
(16.02.23)
(4)

ayak üşümesi ve termal tayt

karayel
Ayaklarım hep üşüyor bu havada bile üşür yani neysegeçen arkadaşım termal tayttan bahsetti. Aldım giydim ve ayaklarım hiç üşümediNeden böyle oldu taytla ayağımın ne alakası var?
Ayaklarım hep üşüyor bu havada bile üşür yani neyse

geçen arkadaşım termal tayttan bahsetti. Aldım giydim ve ayaklarım hiç üşümedi

Neden böyle oldu taytla ayağımın ne alakası var?
0
karayel
(14.02.23)
belki bacakların çok kalın ve kaslıdır. bacaklarına giden kandan dolayı ayaklarına kan gitmiyordur.

diye bir zihni sinir hipotezim var.
0
alperz
(14.02.23)
termal tayt vücudunun genel ısısını koruduğu için ayakların daha az üşümüştür. yoksa doğrudan ayağına bir faydası olmaz
0
paintov
(14.02.23)
Termal tayt yapısı icabı ısıtıcı bir giyim. Asıl belki de damar tıkanıklığı, dolaşım sorunu olabilir, ona baktır bence.
0
muhayyer divan
(15.02.23)
Vüsudun iç ısısının belli bir sıcaklıkta durması gerekir. İç ısı düştükçe öncelikli olarak kulak,burun, el ve ayaklardaki ısı kullanılır bunu dengelemek için. Termal tayt vücut ısınızı koruduğu dolayısıyla iç ısıyı da koruduğu için ayaklarınız ısınmış olabilir. Liseden kalma biyoloji bilgimle yorumladım. Yanlış yorumlamış olabilirim
0
yazdonumu
(15.02.23)
(3)

Deprem analizi

horizon
Yakın zamanda deprem analizi yaptıran yaptıracak olan var mı? Çalıştığı bildiği özel firma var ise paylaşırmısınız Özel bir firmaya test yaptırmak istiyoruz
Yakın zamanda deprem analizi yaptıran yaptıracak olan var mı? Çalıştığı bildiği özel firma var ise paylaşırmısınız
Özel bir firmaya test yaptırmak istiyoruz
0
horizon
(14.02.23)
@sedatchole instagram'dan bakabilirsiniz.
0
muhayyer divan
(14.02.23)
Binanın güvenliğinden çok emin değilseniz, güçlendirme yapılması ihtiyacı olacağını düşünüyorsanız seismodynamics firmasına bakabilirsiniz. İşlerinde baya profesyoneller
0
housedaki topal doktor
(14.02.23)
Bazı belediyeler bu hizmeti veriyor, mesela İBB'nin vardı. Ancak tahmin ediyorum ki, depremden dolayı başvuran sayısı çok fazladır.

Yöneticiniz (bina, site) varsa onunla bir konuşun. Belki daha önce yaptırılmıştır. Sonrasında ilçe ve varsa büyükşehir belediyesine başvurun. Kendi hizmetleri yoksa bile yardımcı olacaklardır.


.
0
kartallar yuksek ucar
(14.02.23)
(1)

psikiatrist nasıl seçilir?

duyurukullanıcısı
özellikle iş dünyası ve overthingking üzerine çalışan birisini nasıl seçebilirim?psikologa sonradan belki gitmek uygun olur diye düşündüm.
özellikle iş dünyası ve overthingking üzerine çalışan birisini nasıl seçebilirim?

psikologa sonradan belki gitmek uygun olur diye düşündüm.
0
duyurukullanıcısı
(13.02.23)
CV'sini paylaşan bir hekim olmalı, uzmanlık alanları arasında sizinkine uygun başlıklar bulunmalı. Fakat yine de referansları veya ünü iyi olmalı. Ama yine de her iyi hekimle anlaşabileceksiniz, anlaşıldığınızı hissedebileceksiniz diye bir kaide yok. Şans biraz.
0
muhayyer divan
(14.02.23)
(8)

Severek ayrılınır mı?

KUCO
Severek ayrılmak diye bir şey olur mu sizce? Bir takım sebepler buna sebep olabilir mi?
Severek ayrılmak diye bir şey olur mu sizce? Bir takım sebepler buna sebep olabilir mi?
0
KUCO
(30.01.23)
olur tabi. hiç türk filmi seyretmedin mi. bir çok sebep olabilir buna. günümüzde dahi
0
abelardo
(30.01.23)
Oluyor. Tecrübe edildi geçmişte.
0
baldan kaymak
(30.01.23)
sevseydin ayrılmazdın
ilerisine inanırdın
bi şeyler eksiktir, hisler eksiktir illa ki
0
bir soru sorcam
(30.01.23)
Oyle bi sey olmasa koskoca ayna grubu o isimde bir sarki yapmazdi. Bir takim sebepler de buna sebep olabilir muhakkak. Boyle yazinca da suleyman demirel vecizesi gibi oldu.

Saka bi yana, eski zamanlarda bu olay bence ilisklerin en az %90 i icin gecerli bir olaydi. Yani o zamanlarda duyuru olsa 'severek ayrilmak var mi?' seklinde bir soru yerine 'sevip de kavusmak var mi?' seklinde soru sorulurdu bence. Evlilikler genelde gorucu usulu ya da bir takim cikarlara dayandigi icin bu olay oldukca yaygindi. Tabii maalesef simdilerde de yine o sekilde olaylar halen var hatta o da yetmezmis gibi 'X oldugun icin olmaz' tarzi olaylar da yasaniyor. Hani gecmise kiyasla oran oldukca dusmustur hatta belki ekstrem ornek olarak da sayilabilir bunlar ancak olmadiklari anlamina gelmiyor maalesef.

Bunun disinda bir de uzun mesafeler donusen iliskiler, gelecek ile ilgili farkli beklentilerin olmasi ya da taraflardan birinin artik sevmemesi yuzunden de yine o sekilde sonuclanabiliyor. Her ayrilik direkt iki tarafin da artik sevmedigi anlamina gelmiyor.
0
j r r tolkien hayrani
(30.01.23)
Evet var. Bırak ayrılmayı, çok sevdiğin halde kesinlikle olmayacak biri olduğunu gördüğün için kalbini çevirmek zorunda kalmak bile var ki bunu ben yaşıyorum. Oluyor. Dünya işte.
0
muhayyer divan
(30.01.23)
Evet
0
gabe h coud
(31.01.23)
Olmaz hasta misiniz kardesim, seviyorsaniz neden ayriliyorsaniz?
0
duster
(31.01.23)
var tabii ki. örneğin sen çocuk istemiyorsundur karşı tarafın gelecek beklentisi budur. seeverek ayrılırsın. sevmek demek illa ömür boyu fedakarlık yapmak demek değil. geçerli sebepleri olabilir.
0
ala09
(01.02.23)
(20)

Haksız mıyım?

personaa
Şimdi uzaktan ilişki yürütüyorsunuz iş sebebiyle ayrı yerlerdesiniz sevgilinizle. Kısıtlı vakitte görüşebiliyosunuz. Tatil planı yapıyorsunuz sapancaya. Tatile gitmeden önce bi işiniz var ondan istanbula uğramanız lazım.izmir istanbul arası yol var yani. sevgiliniz size hiç sormadan, bi abisi ve eşi
Şimdi uzaktan ilişki yürütüyorsunuz iş sebebiyle ayrı yerlerdesiniz sevgilinizle. Kısıtlı vakitte görüşebiliyosunuz. Tatil planı yapıyorsunuz sapancaya. Tatile gitmeden önce bi işiniz var ondan istanbula uğramanız lazım.izmir istanbul arası yol var yani. sevgiliniz size hiç sormadan, bi abisi ve eşini olaya dahil ediyor diyor ki onları da ist bırakalım geçerken. Size hiç sormadan planı en son size söylüyor. Sinirlenmekte haksız mıyım? Sonuçta kısıtlı bi vaktimiz var ve ben tatile yayıla yayıla gitmek istiyo da olabilirim her gün görüşen çiftler değiliz ki biz? Sinirlendikten sonra yaptığı açıklama da kızlarını göremiyorlar zaten maddi durumlar sebebiyle, bizi de bırak dediler kıramadım. Ben de zaten başka yaptığı şeylerin birikimiyle ciddi patladım. Şuan sinirlenen ben olduğum için kendisi suçlu hissettiriyor beni. Sizce sinirlenmekte haksız mıyım
0
personaa
(30.01.23)
haklısın bence. aşırı derecede düşüncesizce bir hareket.
0
roket adam
(30.01.23)
Haklısın bence de. Ya da biz fazla takintiliyiz
0
abuzer
(30.01.23)
bence o kadar da abartılacak bir şey olmayabilir.
evet, elbette sorması çok daha iyi olurdu da, maddi sebeplerden kızını göremeyen abisi, "bizi de bırak" dediklerinde, "hayır bırakamam" mı diyecek?
o da ayrı saçma olurdu.

zaten gideceğiniz bir yol bu.
arabayla toplasanız beş saat sürüyor, yani tatile davet etmiş gibi davranmak biraz abartılı bence.
şu ekonomik ortamda insanlar çocuklarını görmek istemiş, keyif yapmak için işgüzarlıktan yapılan bir şey değil.
0
blatta hiberna
(30.01.23)
haklisin bence de. "ne var ki bunda idare et iste" diyenler olacaktir ama ben hic hoslanmam zorakiden.
0
hot potato
(30.01.23)
Blatta hiberna, abisi öz değil tanıdığı sevdiği bir abi yanlış anlaşıldıysa eğer
0
🌸personaa
(30.01.23)
yine de siz, "hayır gelmesinler" diyebilecek miydiniz?
ya da siz bunu deseniz de, o buna ses çıkartmadan "tamam" diyecek miydi?

tatile gideceğinden haberi olacak kadar yakın biriyse öz veya üvey veya tanıdık fark etmez ki.
özet olarak, "giderken bizi de bırakıverin" diye rica etmişler, o da kıramamış.
tatilinize engel olan bir şey yok ki, o süre zaten yolda geçirilecek.

yani siz de aynı şekilde tatil planınızdan önce iş için istanbul'a uğruyorsunuz.
sizin işiniz önemliyse, onun da tanıdığı abisi onun için önemli olabilir.
"tatile gideceğiz, ne istanbul'u, ne işi şimdi? yolu uzatıyorsun" demiyorsa, siz de abiyi götürüverin arka koltukta.
ilişkiler karşılıklı çabayla yürüyor.
0
blatta hiberna
(30.01.23)
haksız sayılırsın, hayatı bu kadar bireysel yaşamak istiyorsanız ilişki de yürütmeyeceksiniz.
0
nuisance
(30.01.23)
Haklsınız, sorması gerekirdi. İlişki karşılıklı çabayla yürüyor, doğru. Tam da bu yüzden size önceden haber vermesi gerekiyordu.
0
pispinti
(30.01.23)
El iyisi denen tabir varya hani ayıp kaçacak farkındayım ancak herkesin yardımına koşma gibi bi zorunluluk yok bence. Çok zorunlu olmadığı sürece ben yapayalnızken kimseden yardım istemeden bir şeyler hallediyorum. Mesela kredi kartıyla yol paramı ödüyorum. Benim babam çok el iyisi bir insan travmatik derecede, o tarz hareketler benim canımı sıkıyor. Önce bana sorması gerekmez mi? Aynı şekilde arkadaşıyla plan yaptı diyelim. Beni çağıracaksa arkadaşına söylemeli öncelikle bence doğrusu böyle değil midir?
0
🌸personaa
(30.01.23)
Bireysel takılan karşı taraf +3

Hayır diyememesini anlarım, bazen spontan gelişir böyle durumlar. Ama en azından bir mahcubiyet ve "idare edelim" ricası hoş olur.
Yine de istemiyorsa partner, "x'in teyzesi de gelecekmiş" şeklinde bir bahane söylenebilir abiye.
0
abuzer
(30.01.23)
Haklısın, buz gibi haklısın. Hayatını nasıl yasayacağını sen belirlersin, bireysel de olabilir asosyal de olabilir. Burada önemli olan bu değil, sevdiğinizin bunu düşünmemesi. Hele ki özlem varken böyle çer çöp az olan zamanı gaspediyorsa ben de sinirlenirdim
0
her giriste sifresini unutan adam
(30.01.23)
Valla araba kimin, kim kullaniyor arabayi orasini anlamadim ben. Eger araba sevgilininse ve o kullanacaksa yaptiginda pek bisey yok, bazen oyle emrivaki gelisebiliyor olaylar. O gibi durumda 'dur bi sevgilime sorayim' demek kolay olmayabiliyor.

Yok araba seninse ve sen kullanacaksan sen haklisin. Cunku o durumda 'dur bir sevgilime sorayim' demek direkt kabul etmekten daha kolay.
0
j r r tolkien hayrani
(30.01.23)
Sonuna kadar haklısın. Emrivaki yapılacak hukuk anca evlendikten en az 10 yıl sonrasıdır diye düşünüyorum. Emrivaki öyle bir şey. Ben hâlâ kend anneme emrivaki yapamam. Hakkı var çünkü, ne münasebet yani. Haklısın.
0
muhayyer divan
(30.01.23)
neye sinirlendiğini bilmiyorsun bence;

sinirlenmenin sebebi saygısızlık yapıldığını düşünüyorsun. eğer sorulsaydı zaten kabul edecektin, bir iki dakika düşünecektin, belki şakasına yolu bölüşürüz diyecektin, pazarlık yapma, kuralları belirleme şansın vardı.

bu tür durumlarda en güzel tepki aslında biraz sessiz kalmaktır, kısa kelimeler kullanmak, iletişimi azaltmak gibi davranışlarla karşı tarafa yaptığı şeyin bir sonucu olduğunu göstermiş olursunuz. bağırmanın çağırmanın, tehdit etmenin, ültimatom vermenin bir faydası yok. tam aksine sinirlenip bağırdıkça daha da artar.

Bu olay artık bir şekilde bağlanacak, o sizin bileceğiniz iş. bundan sonrasında kavga etmeyin, bağırmayın çağırmayın, laf sokmayın. çok içinizden geçecek çok fırsatlar çıkacak karşınıza bunlar için ama yapmayın, iletişimi biraz azaltın sadece, her şeyden bahsetmeyin falan.
0
selam
(30.01.23)
Ben de aşırı sinirlenirdim.
Hayir diyemezsin anlarim da hemen ardindan hsber verirsin boyle böyle bir durum oldu evet demek zorunda kaldım diye. Son dk soylemezsin yani.
0
stavro
(30.01.23)
Haklısın ama abartmaya gerek yok, olur böyle şeyler, başbaşa da kalırsınız yani bu son görüşmeniz değil sonuçta.
0
turuncu tonlarda
(30.01.23)
blatta hiberna +1 +1 +1

önceki şeylerin birikimiyle ciddi patladım falan hele en büyük hata. önceki şeyleri önceden söyleseydiniz? şimdi karşı taraf da pireyi deve ettiğinizi düşünüyor haklı olarak. madem kısıtlı vakit zaten yayıla yayıla gitmeyeceksiniz istanbul izmir yolunu, otobandan 4 saatte patlatacaksınız. kaldı ki siz izmirden sapancaya doğrudan gitmek varken istanbul diye bi şey çıkarmışsınız (dönüşte olsa neyse) ona bir şey dememiş karşı taraf. yaptığınız kıymet bilmezlik, ayrıca çevresine iyilik yaptı diye böyle kızıp bağıracaksanız hem sizden hem çevresinden soğur, ona zarar verirsiniz... seviyorsanız yapmazsınız, sevmiyorsanız da bitirin gidin böyle şeylerle zarar vermeyin.
0
sert siyah krom
(31.01.23)
blatta hiberna ve sert siyah krom +1 +1 +1
bu kadar sinirlenmekte haksizsiniz.
0
65 derece
(31.01.23)
bu mevzu o kadar eşimin yapabileceği bir şey ki daha okurken tetiklendim. kızım doğduktan sonra ailecek gittiğimiz ve ev kiraladığımız ilk tatilimizin ertesi gün kiraladığımız ev 2+1 diye abisi, yengesi, annesi, teyzesi ve 3 çocuğu damlamıştı siz çocuğu yanınıza alırsınız biz öteki odada ayak bacak yatarız diyerek lol :D sonra ben yaz tatilinde evimde rahatça yatıp kalkıp çocuğumu emziremeyecek miyim diye arıza çıkarınca eşim kaldığımız yerin üst katını onlara tutmuştu, ben ücretsiz izinde ve tek maaşla dişten tırnaktan arttırıp tatile gelebilmişken tatil masrafımız onların kirası ve mutfak masrafıyla durduk yere 3e 4e katlanmıştı. durduk yere sanki biz onları evimize davet etmişiz gibi davranıp hiçbir masrafa ortak olmadıkları gibi sürekli eşimi bizi çay bahçesine götür, bize dondurma al vs diye de darlamışlardı çünkü.

sevgiliniz de muhtemelen böyle biri, ille aile olması gerekmez hiç tanımadığı yoldan geçen biri bile bir şey istese acaba şu an kullanılıyor muyum, enayi yerine koyuluyor olabilir miyim diye düşünmeden varını yoğunu ortaya koyuyor. iyi biri belli ki, ama birlikte yaşayanı yoruyor, çeken bilir eşim sürekli ortaya atladığı için elalemi memnun etmek adına maddi manevi nelerden taviz verildiğini. o yüzden önceki olayların birikimini ve patlayışı da çok iyi anlıyorum.

siz belki açacaktınız son ses müziği, canınız istediği yerde durup yemek yiyecektiniz, kenara çekip manzara izleyecektiniz, öpüşe koklaşa, romantik sohbetler eşliğinde gidecektiniz. hayatınızda ilk kez göreceğiniz insanların yanında rahat olamayacaksınız, kötü bir başlangıç olacak ama sevdiğinizle ömür geçirecekseniz bu ne ilk ne de son olacak, bunları göze almanız gerekiyor onun karakteri açısından. o yüzden zaten kısıtlı bir zaman diyerek çok da mevzuyu uzatmadan baş başa olan zamanınızın tadını çıkarmaya bakın derim ben.
0
kakamelsokoban
(31.01.23)
kakamelsokoban+1
Yol da tatilin bir parçası çünkü. Hele ilişkinin başlarında, hele uzaktan ilişkide, her dakika değerliyken. Bu konuda sevgili haksız.
İnsanın sinirine hakim olması her türlü ilişkide ama en çok da sevgili / eş ilişkilerinde önemli. Patlamamak, yaptığı hatayla kişiyi yüzleştirmek her ne kadar bir patlamadaki ferahlığı vermiyorsa da bünyeye uzun vadede gerekli saygı, sevgi ve haklılığı sağlıyor insana.
0
SiyamkedisiZorro
(31.01.23)
(8)

Psikiyatrik hastayı psikiyatriste göndermeye ikna yöntemi

magispelantrolog
Valla iş bu kadar çığrından cikmasaydi asla yazmayacaktim. Ama bir sınır hastasi yyakinim var. Onu psikiyatriye göndermeye ikna edemiyoruz. Nasil ikna edebiliriz bbilen ya da bir psikiyatrist var mı?
Valla iş bu kadar çığrından cikmasaydi asla yazmayacaktim. Ama bir sınır hastasi yyakinim var. Onu psikiyatriye göndermeye ikna edemiyoruz. Nasil ikna edebiliriz bbilen ya da bir psikiyatrist var mı?
0
magispelantrolog
(30.01.23)
Yakınınızın taklit ettiği, özendiği ya da sözünü dinlediği biri varsa o kişinin psikiyatriste gidip, ne kadar iyi geldiğini yakınınızın yanında övmesi ve etraftaki diğer kişilerin aa ben de gideyim, ismi adresi ne diye onaması belki işe yarar. Mesela çocuk eğitiminde monkey see monkey do diye bir oyun var, çocuklar sevmedikleri denemeyi reddettikleri yemeği başka arkadaşlarının yediğini görünce deneyip sevebiliyor. Yetişkinlerin de bundan farkı pek yok aslında, denemeye değer.
0
kurbanlik koyun
(30.01.23)
Denedik onu kızkardeşi gidiyor o övdü çevrede bir çok kişi gidince ne kadar rahatladigini söyledi yaninda o ise sinirili olmasinin tek sebebini biz olarak goruyor
0
🌸magispelantrolog
(30.01.23)
Psikiyatrik olduğuna nasıl karar verdiniz ki? Daha çok psikolojik gibi görünüyor...
0
muhayyer divan
(30.01.23)
Cok cok uzun detaylar. Ben kisaca bahsedeyim. Kendisi sinir hastasi. Eskiden de boyleydi ama git gide daha da artmaya basladi yaptiklarinin dozu. Ciglik atmaya, bir seyler firlatmaya basladi. Her turlu ilsetisime kapali. Evdeki herkesle taritisiyor ve onunla iletisim kuramiyoruz. Ozellikle erkek kardesini kaybettikten sonra iyice yaptiklarinin dozu artti.
0
🌸magispelantrolog
(30.01.23)
Belki böyle davranmaya ve tedavi görmemeye devam ederse onu yapayalnız bırakacağınızı, yalnız kimsesiz öleceğini söyleyip gerçekten bir süre yalnız bırakırsanız değişmek isteyebilir. Anlattığınız durumdaki biriyle gerçekten yaşamak zor, bunu deneyimlemiş biri olarak söylüyorum. Bizimki yaşlanınca normale döndü, tedavi görmedi.
0
kurbanlik koyun
(31.01.23)
Bundan daha ilerisini de soyledik tik demedi. bizim ki yaslandikca cigirindan cikti iletisime kapali. Zihniyetini degistirmek imkansiz ve biz zaten onunla bu konuda mucadele etmeyi biraktik. Tek istegimiz psikiyatriye gidip sakinlestirici kullanmasi. Cunku asiri sinirili ve bizim de tahammulumuz kalmadi. Bizim gibi sakin insanlari bile cigirindan cikartti.
0
🌸magispelantrolog
(31.01.23)
dediğim gibi, tamamen yalnız bırakmayı, tedaviyi kabul edene kadar telefonlarına bile cevap vermeyeceğinizi söyleyip toplanıp başka yere gidin mümkünse (akraba yanı vs). bir yalnız kalsın tamamen. yalnız yaşayamayıp kabul eder.
0
kurbanlik koyun
(31.01.23)
Yalniz kalma korkusu yok malsef. Telefon numaralarimiz silip bize kin tutuyor. Biz onunla konusmasak asla da konusmuyor. Kendi dunyasini kurmus ne yazık ki:(
0
🌸magispelantrolog
(31.01.23)
(1)

Doğum Haritası

sacrilegious
Böyle bi şey varmış. Aslında astrolojiye inanmazdım ama okuduklarımdan sonra merak etmeye başladım. Aramızdan doğum haritamı analiz edebilecek bu işlerden anlayan birileri çıkar mı acaba?https://ibb.co/RCv3h5dhttps://ibb.co/5nKVYv9Teşekkürler
Böyle bi şey varmış. Aslında astrolojiye inanmazdım ama okuduklarımdan sonra merak etmeye başladım. Aramızdan doğum haritamı analiz edebilecek bu işlerden anlayan birileri çıkar mı acaba?

ibb.co
ibb.co

Teşekkürler
0
sacrilegious
(29.01.23)
Bu parayla yapılan bşr şey, bir de aslında bu grafikler kişinin kendine özeldir, yani özel bilgidir, her yerde rahatlıkla sergilemeyi bırakın kimseye kolay kolay doğum saatinizi filan söylememeniz gerekir.
0
muhayyer divan
(29.01.23)
(7)

hâlâ vs hala

ajora
entry'lerde ya da başka yerlerde yazdığım yazılarda kendimi bildim bileli bilinçli olarak şapkasız yazıyorum, çünkü sık kullandığım bir kelime ve yazı boyunca aynı kelimeyi şapkalı yazmak fazla kasıntı/eğreti duruyor benim için. bununla beraber insanların bu yazımla ilgili algısından tam emin değili
entry'lerde ya da başka yerlerde yazdığım yazılarda kendimi bildim bileli bilinçli olarak şapkasız yazıyorum, çünkü sık kullandığım bir kelime ve yazı boyunca aynı kelimeyi şapkalı yazmak fazla kasıntı/eğreti duruyor benim için. bununla beraber insanların bu yazımla ilgili algısından tam emin değilim (aslında bu algıya sahiptim önceden ama üzerine düşündükçe belirsizleşti sanırım) ve bunu merak ettim: uzunca bir yazıda "hâlâ" yerine "hala" yazıldığında yazarın bu kelimenin yazımını bilmediğini mi düşünürsünüz, yoksa gözünüze bile batmaz mı bu?

bunun dışında yine bazı konularda tdk'ya aykırı davranarak "tdk'ye" yerine "tdk'ya" yazıyorum mesela bu cümledeki gibi. belki bunun gibi başka "bilinçli yanlış yazım" örnekleri varsa aklınızda, bunlar hakkındaki görüşünüzü de belirtebilirsiniz.
0
ajora
(28.01.23)
senelerdir a üzerinde şapkanın kaldırıldığını ortamlarda söylüyordum. çünkü öyle bir karar bayağı konuşulmuştu hangi seneydi hatırlamıyorum. Şimdi sizin soruya cevap vermek için arattığımda bambaşka şeyler çıktı. meğerse hiç böyle bir şey olmamış. bir kaç sene sonra da kaldırıldı diye mi okuyacağız bilemedim. zaten tdk en öfkeli olduğum kurumlardan biri.

Şu durumda "kârı" yerine "karı" yazılmış bir yazıda yazım yanlışı olduğunu düşünürüm.
0
hikaye mesture
(28.01.23)
Birkaç sözcükte anlam karışıklığı olmaması için şapkalı a kullanılıyor. Kar/kâr hala/hâlâ adet/âdet aklıma geneler. Ben genelde hâlâ diye yazıyorum ama arada üşenip hala yazdığım da oluyor ve böyle yazan birini okusam negatif düşünmem.

Tdk'da konusunda ciddi bir haber sitesi falansa "aa yanlış yazmışlar ehehe" diyip eğlenirim ama günlük konuşmada ben de hep tedeka diyorum. O yüzden kötü düşünmem yazan hakkında.

Bilinçli olarak ağabey yerine abi yazıyorum. Makale de yazsam kitap da yazsam ağabey yazmam çok iğrenç bir sözcük bence.

Geçen biri duyuru açmıştı Türkçede baya diye sözcük yok bayağı o diye. Bence baya yani baya baya yazıyorum. Yanlışsa da yanlış :)

Bi de noktalama olarak yine geçenlerde baya tartışıldı iki nokta olayı. Cümleyi iki noktayla bitirmeyi seviyorum tweet atarken falan. Tek nokta sertliği yok, üç noktanın gereksiz manidarligi yok, tam ortada bir etki veriyor..

Böyle günlük hayatta bilinçli yaptığım yazım/noktalama işaretleri hataları
0
nundu
(28.01.23)
tam tersi "hâlâ" yazılması rahatsız ediyor beni. anlam karışıklığı olabilicek bir durumsa ben de şapka kullanabiliyorum ama babanın kız kardeşinden bahsetmediğinin ayan beyan ortada olduğu bir yazıda şapka kullanmak falan aşırı garip bence. hayırdır orhan pamuk'la mı görüşüyorum diyorum içimden.

öte yandan böyle sadece aşırı resmi bir dilekçe, evrak vb. konularda uyulması gereken onun dışında uyulduğunda aşırı garip duran bir sürü kural var bana göre türkçe'de. nundu da yazmış mesela bayağı, ağabey var. onlar dışında anane, babane yerine anneanne, babaanne yazılması da komik geliyor bana. ya da gidicez, kalıcaz vs. yerine gideceğiz, kalacağız yazmak, yukarda mesela olabilicek yazmışım doğrusunun olabilecek olduğunu biliyorum ama olabilicek daha samini geliyor bana. şirkette mail yazsam e'yle yazarım fakat chatleşmedir, entry yazmadır falan i'yle yazabiliyorum bunları bazen moduma göre değişiyor. düşünsek daha çok şey çıkar böyle.
0
semaforo de medianoche
(28.01.23)
@hm

evet, seneler önce düzeltme işaretinin kaldırıldığına dair bir şeyler söylendi, çoğu insan şapkasızlığa kapılıp gitti sonra.

"kârı" yerine "karı" yazmıyorum asla ve sormak istediğim de tam olarak buydu aslında. birinin "kârı" yerine "karı" yazmasına ben de takılırım, ama "hâlâ" günlük kullanımda çok fazla kullanıldığından bu kelime özelinde esnemeye gidebiliyorum. "kârı" yerine "karı" yazsan idrakı da çok zorlaştırır zaten, o yönü de var. şapkasız olarak yazılan "hala" okunduğunda okuyanın algısı direkt olarak babanın kız kardeşine değil de "hâlâ"ya gidiyor bence, o yüzden okuyucuyu da zorlamıyor, doğal geliyor.

@nundu

âdet, abi, tdk konularında hemfikiriz. baya konusundaysa, ben de maalesef "baya" yazanın doğrusunu bilmeden yazdığını düşünüyorum :p ama uzun yazılar dışında, mesajlaşmalarda falan benim de "bayağı" yazmaya elim gitmiyor ve yıllardır "bayaa" yazıyorum çözüm olarak. gerisi okuyana kalmış, hehe

@sdm

şimdi yazdıklarıma çok benzer şeyler yazmışsınız siz de, katılıyorum.

---

bu mesajı yazarken şimdi öğrendim mesela: "idrakı" değil de "idraki" imiş. muhtemelen anarşist tarafım ağır basacak bu kullanımda da uzunca bir süre.
0
🌸ajora
(28.01.23)
TDK düzeltme işaretini hiçbir zaman kaldırmadı, L harfi kendinden sonra gelen sesi zaten incelttiği/uzattığı için (birkaç istisna dışında) lâ yerine la yazmayı norm belirlediler, o kadar. Layık, lakin, laubali falan yazarken â kullanılmıyor artık. Kullanımı da epey kurallı aslında. www.tdk.gov.tr

Uzunca bir yazıda "hâlâ" yerine "hala" yazıldığında yazarın bu kelimenin yazımını bilmediğini, biliyorsa da umursamadığını, üşendiğini düşünürüm. Ben telefon klavyesinde bile hâlâ yazıyorum, zaten telefon da alıştı, klavyenin üstünde doğrusu çıkıyor hemen. Gelicem, bakıcaz falan gibi konuşma dilini yazıya geçiren yazım yanlışlarını casual yazışmalarda kullanıyorum, bilgisayar başındaysam yine kurallı yazıyorum gerçi, alışkanlık. Ama bu gibi şeyler gündelik kullanımla belirleniyor ve değişiyor, TDK sonradan gelip kural koyuyor sadece. Mesela yukarıdaki örneklerde ağabey/abi var, çalıştığım bazı yayınevlerinde kitaplarda da abi kullanıyoruz, ağabey yazmıyoruz.

Bir de genel olarak, Latin alfabesi kullanan bir sürü dilde bütün şu sesler (àáâãäåæèéêëìíîïñòóôõùú) varken bizim bir â, î ve û'yu çözemememizi hiç anlamıyorum.
0
kobuzchu kiz
(28.01.23)
Yazım yanlışı ya da bilgisizlik değil dümdüz saygısızlık olduğunu düşünürüm. Hadi hafifleteyim, özensizlik diyeyim. Her şeye çalışan kafalar bunları mı öğrenemeyecek de ayırt edemeyecek... inanmıyorum buna.

Ayrıca tdk denen kurumun Türkçeyle oynadığı kadar başka hiçbir kurum kendi anadiliyle oynamamıştır bu kadar çok saygısızlık yapmamıştır. Aklına esti mi kural değiştiriyor, kural neden konur diye sorsan cevap veremezler ama.
0
muhayyer divan
(28.01.23)
uyarınca bir de "tdk polisi" diye de kafa ütülerler.

dil aklın aynasıdır demiş büyüklerimiz. güzel yazmak gerek.
0
alperz
(29.01.23)
(12)

İyi bir klinik psikolog

muhayyer divan
1600 lira mı ister ya? 1600 nedir ya??
1600 lira mı ister ya? 1600 nedir ya??
0
muhayyer divan
(27.01.23)
cokmus gercekten. ama ekonomi meselesi bu hocam. talep var demek ki o seviyeye getirdiginde de is yapabiliyor.
0
antikadimag
(27.01.23)
Asiri fazla. İstanbul'da cok iyi klinik psikologlar var en fazla bin lirayi duydum. Su an yeni yil zammi ile 800 civarina çıktı digerleri de...
0
anna sun
(27.01.23)
Geçen senenin başında 1400’e gitmiştim İstanbul’da.

Edit: psikiyatri
0
ruhen hastayim ben
(27.01.23)
benim psikolog fiyatını 1250tl yaptı. istanbul'da iyi bir konumda, işinde iyi olduğunu düşündüğüm bir psikolog. maalesef çok arttı fiyatlar, rakamlar böyle değildi, bir buçuk senede falan fırladı, kısa aralıklarla zam yapıldı hep.
0
nimberjack
(27.01.23)
tıp okumuş pskiyatri uzmanı değilse asla o kadar para verilmemeli.
0
Erestor
(27.01.23)
Evet yüksek bir fiyat ama işi yapan fiyatını belirlemekte özgür olmalı.

Kuaför var 100 lira alıyor, kuaför var 1000 lira alıyor. Eminim 1600 lira veya daha fazlasını alan kuaför de vardır.

Hiçbir maaşlı çalışanın işverenine "50 bin lira maaş çok fazla, 30 bin lirayla da geçinirim ben" demesini beklemiyorsak psikologdan da bunu beklemeyelim.
0
michael_knight
(27.01.23)
tamam ben cahilim, kötüyüm, eski kafalıyım falan falan.
linç bittiyse eğer abi bu ne ölüm kalım olmayacak bir durum için ben nenden bu kadar parayı dökeyim. o para ile ye iç gez anlık rahatla. kimsenin elinde mutluluğun ve huzurun anahtarı yok ki. hele psikolog falan ise ne bilim yaa amaaaan şimdi gelip başlayacaklar lince.
0
seyduna6687
(27.01.23)
Ben psikoloğun bir seansına 1600TL versem o kadar içime oturur ki diğer tüm dertlerimi unuturum.

Böyle bir etkisi olabilir.
0
pispinti
(27.01.23)
daha gecen hafta annem gitti, seasi 2000 tl idi, konum suadiye
0
monicapp
(27.01.23)
@monicapp

Annen o parayla hayır yapsa sanırım daha çabuk iyileşir.
0
🌸muhayyer divan
(28.01.23)
@michael_knight

Sevgili dostum problem onların "emeklerinin karşılığı"nı biz, kendi emeklerimizin karşılığıyla ödeyemiyoruz, bizim emeklerimiz nedense onların emeklerinin çeyreği kadar bile etmiyor.

Açıkçası çok büyük adaletsizlik haksız yanlışlık var. Bu zulümdür. 1 kişinin her hafta düzenli devam etmesi, bazı durumlarda haftada 2-3 gitmesi gereken, üstelik dilinden anlayıp anlamayacağı da büyük risk olan (bugüne kadar araştırıp iyi olduğuna kanaat getirip bir hevesle başlayıp birkaç seans sonra anlaşılmadığım için bıraktığım çok psikolog oldu) bu meslek erbapları biraz sürümden kazanmalılar. Evet çok alengirli bir iş ama ülke onlar için açık pazar resmen, biraz alçak gönüllü olsalar, biraz da işlerini sallapati değil de en iyi şekilde yapmaya çalışmanın karşılığını paranın yanında tecrübe olarak da almayı sevseler çok iyi olacak.

Bu ülkede açlık sınırı 9 bin küsur tl, asgari ücret 8500 tl ve işsizlik oranı %30. Yapmasınlar artık insaf...
0
🌸muhayyer divan
(28.01.23)
@muhayyer.

Öncelikle cevabıma katılmadığın için cevabıma tik koymaman üzdü. Ben senin soruna ciddi bir şekilde düşünüp cevap vermiştim.

İkinci olarak da hepimiz hizmet alamadığı bazı kişiler var ve her zaman olacak. Bazen para sebebiyle bazen de hizmeti veren bizimle çalışmak istemediği için. Mesela bizim mahallenin futbol takımını Fatih Terim veya Mourinho çalıştırsa çok iyi olur, o zaman mahallelerarası şampiyonluk kupasını alabilirler. Ama çalıştırmıyorlar. Bizim mahallenin çocukları da bu konuda çok mağdur durumda ama kimse bunu umursamıyor.

Bir kişi hizmeti karşılığında 1600 TL talep ediyorsa ona kızamayız. Herkes istediğini istemekte özgür. Belki 600 TL istese daha fazla kişiye hizmet verip daha fazla kazanacak ama bunu tercih etmiyor.

Eğer siz bu psikoloğa 300 TL'den terapiye başlamış olsanız ve bir anda ücretini 1600 TL'ye çıkarmış olsa belki mağdur olurdunuz ama böyle bir durum da yok.
0
michael_knight
(29.01.23)
(11)

seçim dönemi tehlikesi hissediyor musunuz?

estranged
yurt dışından bir arkadaşım ilk defa istanbul'a ziyarete gelecekti. bileti aldıktan sonra seçim tarihi açıklandı ve her ikisi de aynı haftaya denk geldi.ben arkadaşıma uçuşunu ertelemesini söyledim. bilet bedelinin %20'sinin yanacak olmasına rağmen. çünkü seçim atmosferinde olabilecek şeyler aklıma
yurt dışından bir arkadaşım ilk defa istanbul'a ziyarete gelecekti. bileti aldıktan sonra seçim tarihi açıklandı ve her ikisi de aynı haftaya denk geldi.

ben arkadaşıma uçuşunu ertelemesini söyledim. bilet bedelinin %20'sinin yanacak olmasına rağmen. çünkü seçim atmosferinde olabilecek şeyler aklıma geldikçe açıkçası korkuyorum. 7 haziran 1 kasım 2015 arası karanlık dönem halen aklımdan çıkmıyor.

siz ne düşünüyorsunuz? korkumu yersiz buluyor musunuz? siz olsanız ne yapardınız?
0
estranged
(26.01.23)
kimse bilemez bir şey yok deriz sabah köprüyü askerler basar da bence tamamen yersiz.
7 haziranla bugünün alakası yok.
bugün sokakta değil yapacaklarını mahkeme salonlarında falan yapıyorlar.
0
patronaj1
(26.01.23)
Valla ben yersiz bulmuyorum. Uzun süreden beridir bu ülkede pek güvende hissetmiyorum kendimi.
0
Amaranta ursula
(26.01.23)
hiç bir tehlike hissetmiyorum açıkçası. korka korka yaşanmaz. bugün almanya’da trende bir bıçaklama saldırısında iki kişi öldü. trde bir senedir teröre kurban giden insan sayısından fazlası abd’nin bir eyaletindeki okul saldırılarında ölüyor. olumsuz olaylara çok odaklanıyorsanız sosyal medyayı azaltıp psikoloğa gitmenizi öneririm.
0
roket adam
(26.01.23)
Secim haftasi degil de onumuzdeki aylardan endiseleniyorum ben biraz.

Unutmadik zamaninda secim oncesi neler dondu ankara'da
0
aguen
(26.01.23)
Artık seçimden bağımsız bir güvensizlik var. Ciddi bir fakirlik var. Bu suçu da tetikliyor. Sınır kavramı yok. Mülteci, iklim ve ekonomik kriz birarada.
0
scholar
(26.01.23)
İstanbul seçimden bağımsız olarak da güvenli bi yer değil, zorda kalmadıkça gitmem.
0
plutongezegendegilmi
(26.01.23)
Korkunuzu yersiz bulmuyorum. Muhtemelen ben de aynini yapardim. Bu sistemsizlik ve belirsizlik hali yüzünden güven duyamiyoruz.
0
chihirovekohaku
(26.01.23)
Korkmayın. Korkunun hiçbir şeye faydası yok. Olması gereken neyse onu yapın. Keyfî ise ertelemek daha uygun tabii ama yine de korkmayın. Korku korkulacak şeyleri çeker. Korkmayı bırakın lütfen.
0
muhayyer divan
(27.01.23)
Artık sokağı geçtim türk internet ortamı bile zeka seviyesi düşük ve agresif bireylerle dolu.

Soruya cevap olarak, şu ortamda İstanbul'a gelmek tam bir zaman ve para israfıdır diyorum.
0
OrangeYellow
(27.01.23)
cok mantikli. ben de ayni tavsiyeyi verirdim.

benim de turkiye'ye donmem lazim bu sene. ama secimlerden sonrasini bekleyecegim. hele secim haftasi hayatta gitmem. manyak miyim?
0
antikadimag
(27.01.23)
Seçim haftasında sizin hatırlattığınız şekilde bir vaka beklemiyorum çünkü bundan çıkarı olan yok (o tarih için).

Ama ilk defa TR'ye gelecek birisinin tam da o hafta gelmesini ben de istemezdim. Seçim sonucu ne olursa olsun insanlar gergin olacaklar, sokakta olacaklar. Bazı çatışmalar illa ki yaşanacak. Ben olsam ben de erteletirdim.
0
pispinti
(27.01.23)
(7)

Bu nasıl bir hastalık? Ne bunun tanımı.

mikahakkinen
Boğaz şişliği,yoğun baş ağrısı ve aşırı halsizlikle geçen ilk gün. Şu an 5. Gündeyim. Halsizlik devam, bazen baş ağrısı var. Daha iyiyim ama çabuk yoruluyorum. Doktorlarda şu bu demiyor. Nası geçer bu?
Boğaz şişliği,yoğun baş ağrısı ve aşırı halsizlikle geçen ilk gün. Şu an 5. Gündeyim. Halsizlik devam, bazen baş ağrısı var. Daha iyiyim ama çabuk yoruluyorum. Doktorlarda şu bu demiyor. Nası geçer bu?
0
mikahakkinen
(26.01.23)
Seninki yine iyiymiş.
Benimkisi 1 virgül 5 ayda geçti. Son güne kadar eziyet ilk günü aratmadı. Nefes borusuna ulaşan bir faranjit yaşadım. Kaba tabirle gırtlağa kadar yara doldu ağzım.
İki kutu x 1000mg antibiyotik bitirdim. Son antibiyotiği içerken çaresizce yeni nesil antibiyotik çalışmaları makaleleri okuyordum.
Hala nasıl iyileştim bilmiyorum. Tuborg Kış Birası(Winter Time) etkisi olduğuna inanıyorum.
0
pavlis
(26.01.23)
Şuna benziyor mu?

Salgını var sanırım.

Geçmişolsun.

www.memorial.com.tr
0
Mirket
(26.01.23)
tam ne bilmiyorum fakat aralık ayında istanbuldaki arkadaşlarım bu şikayetlerle kırıldılar, çok zor geçiyor bir iki günde atlatılacak gibi değil, istanbulda çok yaygındı
0
freebird5406_2
(26.01.23)
@mirket bunlar yok sadece aşırı yorgunluk var yoğun.

Egede bir ilçede yaşıyoruz, hinterlandımız dar. Antalyaya eğitime gittik tüm türkiyenin virüsünü kaptık. Ne lanet bir şey.
0
🌸mikahakkinen
(26.01.23)
Biz de aynı hastalığa yakalandık ailecek. Agumentin antibiyotik ile 5 günde ancak geçti
0
Lucidream
(26.01.23)
İlaç kullanmayın, hakiki ev yapımı elma sirkesini suya karıştırıp için. Şimdilik iyileşene kadar günde 2 veya 3 defa, 1 su bardağı suya 2 çorba kaşığı. İyileştikten sonra günde 1 defa ister 2 ister 1 çorba kaşığı. Nereden bulurum derseniz instagram'da @sirkemelegi hesabı çok iyi sirkeler yapar tavsiye derim. Şu anda hastalığın ağırlığını atlatmışsınız, antibiyotik lütfen kullanmayın.
0
muhayyer divan
(27.01.23)
Abi üzmek istemem de düz üsye olmuşsun işte muhtemelen influenza (grip). Biz her soğuk algınlığına grip dediğimiz için gerçek gribin ne kadar ağır geçtiğini unutuyoruz milletçe. Bizim hocalar hep şey derdi, gribe eskiden paçavra hastalığı deniyordu anadoluda paçavraya çevirdiği için. Bol su iç bolca dinlen geçer zaten. Muhtemelen viral olduğu için antibiyotik işe yaramaz ama boğaz ağrınız da varsa bi doktorun bakması iyi olabilir kriptik olmuşsa grip degil bakteriyel olabilir o zaman antibiyotik gerekir.

Elma sirkesi falan önerenleri çok dikkate almayın, bir faydası yok o tarz şeylerin.
0
nundu
(27.01.23)
(4)

uykuya dalamamak

melodi
ne kadar uykum olursa olsun geceleri uykuya dalmakta çok zorlanıyorum. artık esnemekten gözümden yaş geliyor ama dön dön uyku yok. d vitamini eksikliği ve hipotiroidi var doktor bunlardan kaynaklanıyor olabilir dedi ama net bi çözüm sunmadı. melatonin kullansam bi fayda sağlar mı dersiniz? yada var
ne kadar uykum olursa olsun geceleri uykuya dalmakta çok zorlanıyorum. artık esnemekten gözümden yaş geliyor ama dön dön uyku yok.
d vitamini eksikliği ve hipotiroidi var doktor bunlardan kaynaklanıyor olabilir dedi ama net bi çözüm sunmadı. melatonin kullansam bi fayda sağlar mı dersiniz? yada var mı bi çözüm

edit: cevap melatonine evetse form(sprey&tablet) ve marka önerilerine açığım
0
melodi
(26.01.23)
Melatonin tam bunun için gibi
0
kisa
(26.01.23)
çalıştığım yerden soru geldi. aylardır ağır stres nedeniyle uyku sorunu çekiyorum.

melatonin işe yarar. onunla başla. akşam 17-18 gibi magnezyum bisglisinat al. marka: magnimore. yatmadan 1 saat önce de melatonin al. önce bunlarla dene.

sonraki aşama, eğer üsttekiler işe yaramazsa; kediotu var, uyutur ama dozajını ayarlamak lazım, ertesi güne yorgun ve uyku halinde devam edebilirsin ve irrite edebilir. ben kediotunu yapamadım. az aldım etki etmedi çok aldım ertesi gün manyadım.

sadece melatonin bana yetmiyor. uykuya geçememenin sebebi benimki gibi stres ise, psikiyatriste gidebilirsin. ben gittim, 0,5 mg xanax verdi. melatonin + xanax ile kesin uyuyorum. xanax reçetesiz satılmıyor.

bir de bana tavsiye edilen unisom diye ilaç var. daha almadım. kesin çözüm diyorlar. bu hafta sonu onu deneyeceğim.

editine edit:) melatonina marka var, swiss melatonin complex var. ikisi de içerik olarak aynı. swiss melatonin complex daha ucuz. ucuzu al.
0
gabe h coud
(26.01.23)
Önce nefes egzersizi ve meditasyon dene derim. İlaç/destek son çare olsun. Nefes çalışması rahatlıkla çare olabilir bence.
0
muhayyer divan
(27.01.23)
Uyku sorunu pek çok sebeple ortaya çıkabilir, bahsettiğiniz sebepler de bunların arasında olmakla beraber, psikiyatriye görünmeniz daha mantıklı, bende avitan ve selectra işe yaradı,bunlar antidepresan ancak benim şikayetim de uykusuzluktu. Ayrıca telefon için gece renk kalkanı sizi daha iyi uyutur.
0
bugisme
(27.01.23)
(9)

Dopamin işleyiş sorusu

muhayyer divan
SelamDopamin bağımlılığını anlamaya çalışıyorum, bir saattir bilgi edinmek adına video izliyorum, doktorların bilgi verdiği videolar. İkidir "beynin sana 'bu yaptığın çok güzeldi bir daha yap' demesidir" diye bir ifade duyuyorum.Beynimin yaptığım şey hakkında "çok güzel" kararını vermesi neye bağlı?
Selam

Dopamin bağımlılığını anlamaya çalışıyorum, bir saattir bilgi edinmek adına video izliyorum, doktorların bilgi verdiği videolar. İkidir "beynin sana 'bu yaptığın çok güzeldi bir daha yap' demesidir" diye bir ifade duyuyorum.

Beynimin yaptığım şey hakkında "çok güzel" kararını vermesi neye bağlı? Neden mesela temizlik yapmak bana dopamin salgılatacak kadar "çok güzel" gelmiyor, yani beynim temizliğe neden bir zevk/haz hissi atamıyor, bu hisleri beynim hangi harekete atayacağına neye göre karar veriyor??

Olayımız nedir yani? Önce dopamin mi vardı yoksa eylem-dopamin-beyin arasında bilmediğimiz bişey mi var? Ya da ben mi bilmiyorum, o ne??
0
muhayyer divan
(26.01.23)
Yanılıyorsun, normalde temizlik yaptığında dopamin salgılamayabilirsin ama bok gibi bir banyoyu derz aralarına kadar tertemiz yaptığında karşısına geçip "vay amk ne güzel temizledim lan" deyip gururlandığında dopamin salgılayabilirsin, dopamin ödüllendirme mekanizması gibi, ota boka dopamin salgılamazsın bunu hak etmen lazım.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(26.01.23)
zevk aldığın her şey dopamin salgılatır ancak beynin yapay yolla aşırı uyarmaya alıştıysa (sigara, uyarıcı ve uyu+trucu maddeler, p+rn, hatta şeker vs..) doğal olan her zaman yetersiz kalacaktır.

aşırı uyaranları devre dışı bırak. birkaç ay sonra beynin ödül yolları reset atacaktır kendisine. biraz zorlayıcı bir süreç ama.
0
shadra
(26.01.23)
@Kaleci Saçlı Forvet

İşte beynim neye dopamin salgılayacağına nasıl karar veriyor onu merak ediyorum. Yaptığım şey karşısında "bütün kalbimle olumlu/sevinçli yorum yapmak" mıdır mesela dopamin salgılatan? Dopamini benim eylemlerime bağlayan köprü ne onu merak ediyorum.
0
🌸muhayyer divan
(26.01.23)
Abi başta söyleyeyim shadra'nın bahsettiği şeyler dopamini etkilemez serotonini etkiler, ikisi farklı konular. İkincisi, bro diyorum sana işte dopamin salınımını ödüllendirme mekanizması gibi düşün, sen "ödüllendirilme" güdüsüyle yaptığın her işte beynin dopamin salgılar, bu biraz daha senin ID benliğinle alakalı bir konu. Yani tarih öncesi devirde dışarıda mamut avlayıp eşinin karnını doyurduğunda da dopamin salgılarsın, dediğim gibi pis bir banyoyu tertemiz yapınca da dopamin salgılarsın, beynin senin kalp atış hızına nabzına kan basıncına salgılanan adrenaline göre heyecanlandığını anlayıp basar dopamini sen de daha bi gaza gelirsin koltukaltların kabarır. Böyle.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(26.01.23)
@Kaleci Saçlı Forvet

Demek ki ben eylemime ne anlam yüklüyorsam o geçerli oluyor. Acı çekme anlamı yüklediğim eylemlerde bittikten ve "başardıktan" sonra acı hissi devam ediyor, huzursuz oluyorum filan. Demek ki benim anlam yüklememle ilgili bu, zihnimi kodlamamla ilgili yani. Doğru mu?
0
🌸muhayyer divan
(27.01.23)
ingilizceniz varsa dr andrew huberman'ın çok güzel içerikleri var. hem podcast hem de metin olarak inceleyebilirsiniz;
hubermanlab.com

beynin ödül sistemi, hormon dengesi ve mutluluk hormonlarının çalışma mantığını çok güzel işliyor.
0
kobretti
(27.01.23)
@kobretti

:((( ingilizcem yok. Zengin olunca basacam parası neyse verecem alacam 10 kilo ingilizce >:(
0
🌸muhayyer divan
(28.01.23)
O zaman şöyle bir önerim olabilir. İlgili sayfayı google translate ile ziyaret edin, ilginizi çeken konu başlıklarını tıklayın. Google translate içerisindeki metni de otomatik olarak çevirecektir.

Podcast serilerin ve videoların birçoğu metin hali de sitede mevcut. Böylelikle önerileri ve konuşulanları en azından kaçırmamış olursunuz.
0
kobretti
(29.01.23)
@kobretti çok teşekkürler
0
🌸muhayyer divan
(29.01.23)
(7)

Vergi cezalarının silinmesi ve mtv

condom kurşunu
Geçen hafta ödemiştim ilk taksiti, mtv de tayyip’in dn açıkladığı silinmelere dahil olur mu ki? Boşuna mı ödedim :/
Geçen hafta ödemiştim ilk taksiti, mtv de tayyip’in dn açıkladığı silinmelere dahil olur mu ki? Boşuna mı ödedim :/
0
condom kurşunu
(24.01.23)
Olmaz. Boşuna ödedin.
0
muhayyer divan
(24.01.23)
Silinmeye dahil olmazsa boşuna ödememiş oluyorum ama..
0
🌸condom kurşunu
(24.01.23)
Borcunu ödediğin için silmeye dahil olmasa da ödemiş oluyorsun. Yok öyle ödenen borcu ödenmemiş gösterip kapsama almayıp borç çıkarmak. Var mı yoksa lan...
0
muhayyer divan
(24.01.23)
31 Aralık öncesi siliniyor, 2023 değil. Boşa ödemedin.
0
kibritsuyu
(24.01.23)
sen boşa ödemedin de ödeyen çok kişi boşa ödedi
0
ShadowOfMoon
(24.01.23)
ödediysen geçen senekileri boşa ödedin. onların da faizleri silindi sanırım, verginin tamamı değil. yani tamamı silinmemiştir umarım. enayi gibi hissediyor insan sonuçta.
0
Improbable
(24.01.23)
Vergi borcu silme işi ben kendimi bildiğimden beri var, 3-5 sene de bir çıkar yenisi. Ama asla ana para silinmez, faizi silinir.

Kaldı ki siz zaten borca düşmemiş, vadesi geçmemiş bir vergiyi ödediniz, o zaten konu dışı.

Bu arada faiz siliniyor derken, sadece ana para ödeniyor değil, enflasyon farkı da alınıyor.

Atıyorum 2020 yılından 10.000 tl ana para vergi borcumuz var, bu borç faiziyle bugün 25.000 TL olmuş mesela.

Devlet diyor ki af çıkardım, faizi siliyorum. Ama bu demek değil ki 10.000 tl ana para ödenecek, enflasyon farkı hesaplanıp güncel borç ödenecek.

Yanlışım varsa düzeltin lütfen.

Edit: Sadece faiz demek yetmez, gecikme cezası da var işin içinde.
0
John Bloor
(24.01.23)
(8)

sevgiliye olan ilgiyi kaybetmek

Unde bach canim
sevgililerini genellikle internet üzerinden bulan biriyim. ve mutlak surette yoğun bir iletişim kurduğum kişilerle sonunda sevgili oluyorum fakat bu fazla ilgi sonrası bir soğuma hissi geliyor. önceki ilişkilerimde bir erkek olarak fiziksel olarak çok beğenmesem de karakter olarak beğendiğim için se
sevgililerini genellikle internet üzerinden bulan biriyim. ve mutlak surette yoğun bir iletişim kurduğum kişilerle sonunda sevgili oluyorum fakat bu fazla ilgi sonrası bir soğuma hissi geliyor. önceki ilişkilerimde bir erkek olarak fiziksel olarak çok beğenmesem de karakter olarak beğendiğim için sevdim diyebilirim. fakat önünde sonunda ilk ilgimi mutlaka bir derece kaybediyorum. onunla ilgilenme sürem, mesajlarını çok umursama derecem düşüyor. son olarak sevgili olma yolunda ilerlediğim, hem karakter olarak hem de yüz güzelliği olarak 8/10 diyebileceğim bir kız var. henüz buluşmadık ve ilk başlarda, "sonunda her iki yönden bana hitap eden biri" derken yine aynı ilgi kaybı durumuna düşmeye başladım.

öz eleştiri yapmak gerekirse ortalama bir erkeğim ve böyle bir kız benden çok daha iyilerini bulabilecek iken beni seçmesine rağmen kendimi kızın kusurlarını ararken buldum. neyime güveniyorum bilmiyorum ama çok seçici ve güzellik takıntılı biriyim. buna rağmen eğer bu kızı kaybedersem muhtemelen kendime uygun hissettiğim birini bulamayacağım.

ona karşı çok kibarım ve o da öyle, bu arada henüz yeni bir ilişki/flört.
bu durumu nasıl aşarım?
0
Unde bach canim
(23.01.23)
Endişelenecek bir durum yok bence. İyi anlaşıyoruz, elden kaçırmayayım, çok güzel kafasıyla ilişkiye başlanmaz zaten. İçinizden gelmeden kendinizi zorlamamalısınız.
0
ruhen hastayim ben
(23.01.23)
Henüz buluşmadan biraz fazla düşünmüşsünüz gibi geldi. Belki de daha buluşmadığınız için sıkılma hissini yaşıyorsunuz. Buluştuktan sonra duruma tekrar bakın bence.
0
pispinti
(23.01.23)
belki de icten ice iliski istemiyorsunuzdur? oyle bir durum varsa onun sebebine odaklanmaniz gerekiyor olabilir. sizdeki biraz tamam kizi elde ettim oldu hadi siradaki challenge ne bakalim modu gibi olmus sanki. belki de bir hobi olarak yaklasiyorusnuz iliski isine.

iliskiyi ayakta tutabilmek kolay is degil, ilgiyi kaybetseniz de duzenli olarak birbirinizi onemsemeniz gerekiyor. ilgi devam ederken bunu yapmak kolay, ama ilginiz bitince "bana ne bugun ne yemis muduru niye kizmis benim derdim degil bu" diyor olabilirsiniz. bu durumlarda iliskiye devam etmeye niyetiniz varsa mecburen gereken cabayi gosterip iliskinin nereye dogru evrildigine bakmaniz lazim. belki ilgiyi kaybetme asamasi da sizin icin bir surec ve atlattiktan sonra daha guzel bir duzen oturtacaksiniz, bunu denemeden bilemezsiniz.
0
taurina
(23.01.23)
@taurina
Tam olarak öyle oluyor. İlişki bozulmasın diye ilgili davranıyorum/davranmaya çalışıyorum.
0
🌸Unde bach canim
(23.01.23)
Çok normal. Hatta kendini eleştirdiğin için de oluşur o ilgi kaybı, iki kere normal yani. Ama kendini eleştirmek bence ahlaken ya da davranışlar bazında olmalı, kendi varoluşunu, değişmez özelliklerini düşünüp de mesnetsiz saçma sapan bir eksiklik saplantısına dönüşmemeli. O benden daha iyi durumda beni niye tercih etsin ki demek, ben kendimi sevmiyorum ben de olsam kendimi tercih etmem, ne biçim bişeyim ben ya demektir. O kızın sende ne bulduğunu bilmiyorsun, çok yüksek ihtimalle o bile işin aslını faslını bilmiyor haberin olsun. Onun ihtiyaçlarına gerekli kaynak belki sende var başkasında yok. Belki onun için en iyi karışım sensin, ne biliyorsun ki.

Kendi kendini zayıflatıyorsun, kendini güzel şeylere lâyık görememektir bu. Gör. Sen her şeyden önce "var"sın ve bu sevilmeye gayet lâyık kılıyor seni. Sadece var olmak bile.

Kendi evladının da böyle hissetmesini ister misin? İstemezsin. Ona istemeden rol model olacağın için önce kendindeki bu hali değiştir ki zorlanmayasım ve en doğal şekilde doğru örnek olasın. Bunun için de şimdiden başlaman gerekiyor...
0
muhayyer divan
(24.01.23)
maymun iştahı olarak aratabilirsiniz.
0
adivar
(24.01.23)
Flörtü seviyor olabilirsiniz

Heyecan meselesi
0
gurur
(24.01.23)
kacingan baglanma +1

yazdiklarinizdan cok yuzeysel olarak diyebiliriz ki; kendinizi degersiz/sevilmeye deger gormediginiz ve/veya terkedilme yaraniz oldugu icin (abandonment wound olarak bakabilirsiniz) karsidakinin kusurunu arayip sogumaya calisiyorsunuz, bu kiz bana neden baksin, zaten ilerde ayrilir diyorsunuz, yakinlasmadan gercekten bag kurmadan bilincaltindaki 'zaten beni birakip gidecek' inancindan iliskiyi hic derinlestirmeden, yani kendinizi 'tehlikeye' atmadan iliskiden kaciyorsunuz.
0
kassiopeia
(24.01.23)
(12)

Türkiye'nin tarımı üretimi neden çöktü?

ahm1
Sogan, patates bile yetistir(e)mememiz, serbest ticaret anlasmalari yuzunden mi?
Sogan, patates bile yetistir(e)mememiz, serbest ticaret anlasmalari yuzunden mi?
0
ahm1
(18.01.23)
ithalatı yapan yandaş olunca böyle oluyor.
0
gabe h coud
(18.01.23)
para etmiyor. değmiyor. bazı ürünler için alıcı yok.
kaç ton limon çöpe gitti bu yüzden
0
jelly bear
(18.01.23)
Çökmekten kastınız nedir mesela? Üretilen ürünlerin pahalı olması mı? Yoksa ürün üretilmemesi mi? (aslında yetiştirmememiz de demişsiniz)

Tarım konusunda en büyük hatamız, bu işi profesyonel firmaların değil de köylünün yapmaya çalışmasıdır. Bu nedenle de hem verim düşük hem de maliyet yükselmektedir.

Sanıldığının aksine coğrafyamız aman aman tarıma elverişli bir coğrafya değildir, yanlış hatırlamıyorsam verimli topraklarımız ülke yüzölçümüne oranla %23 gibi bişeydi.

Nüfus 30-40 milyonken çok sorun değildi bu, ama nüfus oldu 100 milyon, tarım alanları da genişlemedi.

Mesela hızlıca bi baktım şimdi;

2012 yılında Buğday olarak 7.529.000 hektar ekilmiş, 2020 yılında 6.922.000 hektar
2012 yılında Arpa olarak 2.749.000 hektar ekilmiş, 2020 yılında 3.097.000 hektar
2012 yılında Ayçiçeği olarak 605.000 hektar ekilmiş, 2020 yılında 729.000 hektar
2012 yılında Patates olarak 174.000 hektar ekilmiş, 2020 yılında 148.000 hektar
2012 yılında Soğan olarak 73.000 hektar ekilmiş, 2020 yılında 68.000 hektar
2012 yılında Çay olarak 76.000 hektar ekilmiş, 2020 yılında 83.000 hektar

Uzatmaya gerek yok, aşağı yukarı toplam ekilen pek değişmemiş ama yer değiştirenler olmuş.

Ülkede tarıma elverişli olup da boş kalan tarla yoktur, çünkü sahibi ekmese de mutlaka birileri kiralar (icar) ve eker.

Verim konusunda gelişmiş ülkelerin gerisindeyiz, o su götürmez bir gerçek. Ama en büyük nedenlerden biri bilgisiz köylü maalesef.

Ülkemizde tarıma elverişli topraklardan elde edilen ürünler tüketimimize yetmediği için mecburen ithalat da yapılıyor.

İthalatın bir sebebi de yeterli ürün değil de fiyat oluyor, mazot gübre işçilik maliyetlerinden dolayı yerli üretim ürün pahalıya mal olunca, dışardan ithal ucuza ürün de bulunursa iç piyasada sıkıntıya giriyor. Üretici mağdur olabiliyor, ama bunda üreticinin suçu yok, yönetimin plansızlığı maalesef.

Ama şu da var, örtü altında çok kaliteli ürünler yetiştiren üreticiler de var. Fakat iç piyasaya vermiyolar, çünkü ihracatda çok iyi para kazandırıyor bu ürünler.

Aslında memlekette yetişen en güzel domatesi meyveyi vs dışarıya satıyor, dışarıya satılmayacak kadar kalitesizleri biz yiyoruz :)
0
John Bloor
(18.01.23)
çiftçi kazanamadığı için. yaptığı işe değmiyor da denilebilir. ailesi çiftçilikle uğrayan arkadaş böyle demişti.
0
romario
(18.01.23)
İşte, ciftcinin zarar etmesinin nedeni sanirim ki serbest ticaret anlasmalariyla butun dunya tarimini buyuk sirketlere birakma amaci: www.ciftcisen.org
0
🌸ahm1
(18.01.23)
Çiftçilerinin çocukları tarımla uğraşmak istemiyor. Bu da sebeplerinden bir tanesi. Geçen yaz köydeydim hp orta yaş vardı köyde. Köyün gençleri yok.
0
komando kani var bende
(18.01.23)
Çoğu şeye katılmak ile beraber şunu da söylemek istiyorum; Türkiye'de bir yerli/milli bilinci oluşturulmadigini, bunun üzerine çalışılmadigini ve denildiği gibi bunun profesyonel yönetilmedigini düşünüyorum.

Ben Fransa'da misal Fransız ürünü hatta fransizi geçtim yerel bulunduğum bölgede yetiştirilen ürünü almaya çalışıyorum. Marketlerde her meyve sebzenin hangi ülkeden geldiği yazıyor. Bulunduğun bolgedense yerel olduğu özellikle belirtiliyor. Aynısı peynir, süt, bal, yumurta, et vs her şeyde var. Bu noktada insani parasi yetiyorsa oluşturulan bilinç ile bunları almaya yöneltiyor. Misal bir dönem Fransa'da yağmur vs sebebiyle sıkıntı vardı ve Carrefour fiyatları artirmadan sadece yerel üretici ürünlerini sattığını belirtiyordu destek olarak.

Ben birkaç kere bu yerel ureticilerden de aldım. Adamlar profesyonel. Organikse organik sertifikası var, yerelse yerel olduğunu kanitlayan sertifikaları var. Düşün yani ekmekte bile Fransız unu kullanıldığını özellikle belirtiyorlar.

Ben Türkiye'de bu bilinci görmüyorum. Ki yerel denilen ürünlerin menseine bakiyorsun Asya'dan ithal çıkıyor falan...

John bloor dediği gibi; bu işler sırf köylüye birakilacak kadar basit değil.
Buna ek olarak giderlerin artması, karin azalmasi sebebiyle çoğu kişinin bag, bahce satıp sehirlerde ev/bina alması gibi olaylar da var.

Yoksa Türkiye'de çok kaliteli ürünler var ama bunu halkın alacak gücü pek kalmadı zaten ve düzgün destek/planlama/marketing de yok gibi.

Misal burada da pazar gibi yerler var ama çoğu üretici, aracı değil. Adam 30 km ötede ceviz üretip satıyor, peynir yapıp satıyor. Bir de bu var gibi; büyük sehirlerin yakınında üreticinin halka ulaşması sorunu var. Kooperatiflerin de çok iyi yonetilmedigini düşünüyorum.
0
logisticsmanager
(18.01.23)
Bu arada denildiği gibi Türkiye'de köy hayatı ile şehir hayati farklı. Yani ben Fransa'da çok ufak yerleri gezdim, burada yasanmaz/buranin insaniyle ugrasilmaz gibi görüşüm olmadı. Bari var, kafesi var, restoranı var vs. Yani Türkiye'deki gibi çok değişen bir hayat yok (her köy böyle değil ama çoğu böyle)
0
logisticsmanager
(18.01.23)
"Köylü değil de şirket yapsın" argümanı hatalı, küçük ölçekli tarım hemen her zaman hem daha verimli, hem de çevreye daha az zararlı (hatta faydalı). Herkesin evinin bahçesinde 3-5 tavuk, bi kaç ağaç meyve, az buçuk sebze falan olsa en verimlisi ve faydalısı o olurdu. Ama apartmanlarda yaşıyoruz genelde.

TR'de "çiftçi eğitimi" ve tohum verimlileştirme çabaları fena değil. Ben sevmiyorum ama yerli modifiye tohumlar verimli yani baya. Bişey dikmek istiyorsun ama bilmiyorsun, gelip anlatıyorlar, bahçenin analizini yapıyorlar bedavaya, tohum fide falan veriyorlar vs. O işler kötü değil. Maddi destekler çok iyi değil ama.

Benim bahçe vardı, sattım geçen sene. Yani yine "para kazandırıyor" ama artık iyice değmeyecek hale geldi. Geçen sene kilosunu 6 liraya sattığım şeye 10 lira teklif ettiler, gübre, işçi, yakıt, elektrik vs. masrafı uçtu gitti, bi anlamı yok yani. 20 liraya satsam da insanlar alamıyor.

Bahçeyi satıp ev alıp kiraya versem üretim yapmadığım halde daha çok kazanıyorum yani, öyle saçma bi durum.

Bi de en büyük sıkıntı aracılar. Çoğu üründe önce ürünü veriyorsun, adam gidiyo satıyo parasını alıyo, sonra gelip sana 6 ay sonra 1 sene sonra ödeme yapıyor. E arada budaması var, sürmesi var vs. bi sürü iş, cebinden ödüyorsun. Eskiden enflasyon yoktu ama şimdi var, parayı alana kadar zaten değerinin yarısını kaybediyor, ki senin o parayla bir sene sonrayı da finanse etmen gerekiyor.

Adamın da tek yaptığı nakliye aslında. Yani ben direkt marketle anlaşıp satabilirim de, ama yasak. Üretici olarak şehirler arası nakliye yapamıyorum. Üreticinin direkt son kullanıcıya (çiftçi pazarı gibi) ya da en azından marketlere satış yapmasının önündeki engeller kaldırılsa sorunların çoğu düzelir diye düşünüyorum.

Bu bahsettiğin ithalat olayı da sıkıntı. Bende kivi bahçesi vardı işte, bi sene bakıyoruz fiyatlar baya yüksek, geçen seneden depolarda falan bişey kalmamış, üretim düşmüş şu bu oo iyi derken devlet çat diye İran'dan ithalata izin verdi, yarı fiyatına sattık mecburen. Devletin çiftçiyi "mutlu etme" gibi bi derdi yok, aracıları kazanacaksa acımıyor. İran kivisi de bizdekinden kötü, ama bizim millet ucuz olduktan sonra başka bişeye bakmıyor.

Yaş muhabbeti yapılmış, ben 30 yaşındayım. Çiftçilik yapayım dedim ama yapılacak halde değil işte. Bi de şu çağda illa ki köyde yaşaman gerekmiyor, hemen her şeyi (sulama, gübreleme vs) otomatize edebiliyorsun zaten, telefondan yapıyorsun. Dedemin 1 ayda yaptığı işi 2 günde yapabiliyorum. Haftasonu gidip hallediyordum her şeyi.
0
plutongezegendegilmi
(18.01.23)
Çünkü atılan taş, ürkütülen kuşa değmez hale geldi.
0
halitkin
(19.01.23)
Yönetim öyle istedi. Yönetimi yönetenler öyle istedi.
0
muhayyer divan
(19.01.23)
bu çorak, ot bitmez coğrafyaya kim bereketli su zengini ne eksen yetişir falan dedi önce onu bulmak lazım. ama bu olayın tek bir sebebi yok. sebepleri çok ve çok çetrefilli. mesela senin çiftçinle ab ya da kuzey amerika çiftçisi bir değil. seninki halen orta çağ köylüsü tadında. ama uyum sağlamak istediğin ab mevzuatını alıp buraya koyunca olmuyor. küreselleşme de ayrı dert. baştakiler hadi neyse de üretici dediğin adamın da çok farkı yok zihniyet olarak. bi ton şey var ya gecenin bu saatinde can sıkmaya değmez. ya bak aklıma geldi. kooperatif olayının en iyi uygulandığı yer abd olabilir. sorsan bizim köylüye kooperatif halen komünist işi. ya da ne bileyim ulusal süt konseyi denen bir şey var neden var ne üretici biliyor ne firmalar. geçen yıllarda devlet inek veriyordu kadınlara. para yok ama işte şu kadar yıl kesmeyeceksin, satmayacaksın yavrulara şöyle bakacaksın vs şartları var. bizim kadınların herhalde %80 falan almadı. neden deyince de kim uğraşacak diyorlar. lul. yani beleş inek lan. ben gittim annemin adına teyzemin adına aldım bağladım akrabının yere. bakım parası falan anlaştım. hayvanlar çifter çifter yavruladı şansıma. allah için akraba da iyi baktı. belki biraz tokatlamıştır da bilmiyorum ama çok dert değil. sonra köye gittiğinde sen ne akıllıymışsın oluyor. lan olm yani ben aracıyla aldım sizin kendi damınız var bildiğiniz iş siz de yapardınız ama yok anca müge anlıya malzeme üretsinler. kuzenim var o da benim gibi. icar kovalıyor. en f/p ürünü kovalıyor. komşu tarladaki dayı buğdayı daha tarlada üç kuruşa satıp pavyonda kumarda eziyor üç günde. benim kuzen depoda tutuyor. en iyi fiyatı bekliyor. sorsan ama benim kuzen köyün kötüsü.
0
Whily
(19.01.23)
(7)

Abur cubur

baldur2
Turkiye'den yurtdisina hangi abur cubur gotururdunuz goturmek zorunda kalsaydiniz eger? Nispeten yurtdisinda olmayan veya zor bulunan.
Turkiye'den yurtdisina hangi abur cubur gotururdunuz goturmek zorunda kalsaydiniz eger? Nispeten yurtdisinda olmayan veya zor bulunan.
0
baldur2
(18.12.22)
Hangilerinin yurt dışında olmadığını veya zor bulunduğunu bilmediğim için en çok sevdiklerimi veya en çok kullandıklarımı götürürdüm.
0
muhayyer divan
(18.12.22)
@muhayyer divan+1
Yine de cevap vermek gerekirse tarhana ve buğday cipsi götürürdüm sanırım.
Edit: hardallı eti gong da olabilir ama son zamanlarda malzemden kırptıkları için piyasadakilerin de bir tadı yok:(
0
Amaranta ursula
(18.12.22)
Antep fıstıklı çikolata.

Cikolatada antep fıstığı kullanılan bir şey değil çok çok zor oluyor normal markalarda.

Ama yalan olmasın; türk marketinde bulunmayacak abur cubur yok pek.
0
logisticsmanager
(18.12.22)
Probis
0
halitkin
(18.12.22)
geçen hafta almanya'ya gittik giderken arkadaşlara sorduk ne istersiniz diye, cheetos cips dediler. orda yasakmış.
0
sta
(18.12.22)
Şölen'in ve Eti'nin birçok ürünü yurtdışında var bilginize. özellikle bu ara Eti Browni, Karam, Ozmo sürpriz yumurta gibi ürünleri çok görüyorum raflarda.
0
mstiteltr90
(18.12.22)
hocam bu nereye gittiğine bağlı olarak değişir. avrupada muhtemelen hemen hemen hepsini bulabilirsin ama yıllardır afrikadayım, buraya gelirken şalgam, beyaz peynir, ton balığı, rakı, kuruyemiş ve valizde kalan her yere tuzlu herhangi bir abur cuburu sıkıştırıyorum çünkü türk marketi yok, damak tadımıza uyan bazı ürünler var fakat çok pahalı. adamlar şekerli şeylerle kafayı bozmuş tuzlu bulmak çok zor.
0
kim mi kardashian
(19.12.22)
(3)

bağışıklık güçlendirici supplement

lenin benim amcam olur
Domuz gribi oldum bu hafta. Yerlerden yerlere vurdu beni. en azından bir daha yakalanırsam bu kadar derbeder olmayayım istiyorum. kendi kullandığınız ve önereceğiniz bağışıklık güçlendirici takviye gıda var mı?not: spor yap önerisi hariç.
Domuz gribi oldum bu hafta. Yerlerden yerlere vurdu beni. en azından bir daha yakalanırsam bu kadar derbeder olmayayım istiyorum. kendi kullandığınız ve önereceğiniz bağışıklık güçlendirici takviye gıda var mı?
not: spor yap önerisi hariç.
0
lenin benim amcam olur
(17.12.22)
Suplementten önce D vitaminini kontrol ettir, 50'nin altında olmamalı.

Baktırabiliyorsan yani maddi gücün varsa hücre içi magnezyum seviyesine baktır, çünkü kandaki mg testi doğru sonucu vermiyor. Maddi imkanlar kısıtlıysa da sağlam içerikli magnezyum takviyelerinden kullanmanı tavsiye ederim, magnezyum oksit ve magnezyum sülfür/sülfat olmayacak ama. Eczaneye veya tanıdık doktorlar varaa danışmak iyi olur.

Ayrıca bağışıklık için unlu ve şekerli gıdayı olabildiğince azaltmak ve gece uykusunu kaliteli ve yeterli uyumak çok önemli. Güneş görmek temiz hava almak hareket etmek çok önemli. Önce bunları hallet, çinko takviyesi de (adı zinco) iki üç günde bir alabilirsin, tahlil yaptırmak lazım tabii.

Bir de soğan sarımsak yemek çok iyidir onu söyleyeyim. Soğanı da sarımsağı da yiyebildiğin kadar ye, mideyi yamultmayacak kadar. Ben tepem attığında ekmeye sarıp sarıp yerim, cidden çok iyi destekler.
0
muhayyer divan
(17.12.22)
Kan değerlerinde herhangi bir sorun yoksa ve dengeli ve sağlıklı besleniyorsan bağışıklık güçlendirmek için bir şey kullanmada gerek yok.

Parana yazık.
0
Mirket
(17.12.22)
Bilimsel olarak böyle bir supplement yok.
www.health.harvard.edu

jamanetwork.com

Para yedirmek istiyorsanız bir sürü şey çıkar. Ama hiçbirinin arkasında zerre bilim yok. Yok onu ye bunu ye sunun suyunu hiç; hepsi pseudoscience.
0
logisticsmanager
(17.12.22)
(6)

Oksuruk sonrasi kan

mirafiori
10 gun kadar once 1 gunden kisa suren bir soguk alginligi oldu, o zamandan beri kuru oksuruklerim var. Bazen oksuruk krizi geliyor gunde 1-2 kere, ozellikle sabah uyandigimda, ve krizler sonrasinda kan geliyor. Oluk oluk kan degil de eger tukurursem kirmizi yani. Gun icinde tek tek oksururken yok. D
10 gun kadar once 1 gunden kisa suren bir soguk alginligi oldu, o zamandan beri kuru oksuruklerim var. Bazen oksuruk krizi geliyor gunde 1-2 kere, ozellikle sabah uyandigimda, ve krizler sonrasinda kan geliyor. Oluk oluk kan degil de eger tukurursem kirmizi yani. Gun icinde tek tek oksururken yok.

Doktora gorunmeli mi yoksa normal midir? Ben basitce tahris oluyor olabilecegini dusundum.
0
mirafiori
(16.12.22)
Boğazında gırtlağında tahriş hissediyorsan odur ama kanayacak kadar değil diyorsan bi doktora git derim.

Eğer kanayacak kadar öksürüyorum diyorsan, ev yapımı hakiki kozalak sirkesi ve ballı kozalak şurupları var onlardan tavsiye ederim. Benim aşırı hassas akciğerli annemi çok şahane toparlamıştı. İstersen iletişim bilgilerini verebilirim.

Geçmiş olsun...
0
muhayyer divan
(16.12.22)
Gece terlemesi de var mı?
0
Mirket
(16.12.22)
Akciğer enfeksiyonu olabilir. Doktor şart.
0
prole
(16.12.22)
Terleme yok, baska semptom yok sadece kuru oksuruk.
0
🌸mirafiori
(16.12.22)
tahris muhtemelen, tahrisse kan acik renkli parlak kirmizi olur, yeni kanamis demektir.

daha derinden geliyorsa balgamla karisik gelir, ki kuru oksuruk demissiniz.

oksuruk 10 gundur devam ediyorsa doktora gorunun isterseniz.

ben covid sonrasi 1 ay boyunca oksurdum, covid oldugu icin normal olur oyle seyler dediler. soguk alginligi icin normal degil bence.
0
taurina
(16.12.22)
www.clouduck.com.tr
Hosting, bir web sitesinin veya uygulamanın internet üzerinde erişilebilir hale getirilmesi için gereken bir hizmettir. Bu hizmet, bir web sitesinin veya uygulamanın dosyalarının bir sunucuda depolanması ve internet üzerinden erişilebilir hale getirilmesi için gereken yapılandırma ve yönetim işlemlerini kapsar.

Bir hosting hizmeti, bir web sitesinin veya uygulamanın internet üzerinde barındırılması için gerekli olan bir sunucu sağlar. Sunucu, web sitesinin veya uygulamanın dosyalarını depolamak ve internet üzerinden erişilebilir hale getirmek için kullanılır. Bir hosting hizmeti ayrıca, web sitesine veya uygulamaya erişim sağlamak için gerekli olan bir domain adı veya IP adresi de sağlar.

Hosting hizmetleri, genellikle bir ücret karşılığında sağlanır ve farklı tasarım ve özellikler içerebilir. Örneğin, bir hosting hizmeti, bir web sitesi için belirli bir miktarda disk alanı ve veri transferi (bandwidth) sağlayabilir ve ayrıca web sitesine erişim sağlamak için gerekli olan özel bir domain adı veya IP adresi de verebilir. Hosting hizmetleri ayrıca, web sitesine veya uygulamaya erişim sağlamak için gerekli olan e-posta ve FTP hesaplarını da sağlayabilir.
0
hosting
(17.12.22)
(1)

Diyabetik nöropati

naksidil
Ayaklarımda diyabete bağlı hafif bir his kaybı var. hiç hissetmiyor değilim yani. Doktorumuz anneme his kaybı olmamasına rağmen muhtemelen b vitamini eksikliği nedeniyle yaşıyla da alakalı olabilir chalia adlı bir hap vermişti. bana vermedi. (b vitamini değerlerim normal) şimdi başka bir diyabetli h
Ayaklarımda diyabete bağlı hafif bir his kaybı var. hiç hissetmiyor değilim yani. Doktorumuz anneme his kaybı olmamasına rağmen muhtemelen b vitamini eksikliği nedeniyle yaşıyla da alakalı olabilir chalia adlı bir hap vermişti. bana vermedi. (b vitamini değerlerim normal)

şimdi başka bir diyabetli hasta ile görüştüğümde nöropati için doktoru ona vermediği halde hemşire bir arkadaşının "aaa vermmesi lazım diyabetlilere verilir muhakkak" demesi üzerine apikobal diye bir hap kullanmaya başladığını söyledi.

içeriğine baktığımda chalia ile muadil ilaç olduğunu görüyorum. kafamın karışma sebebi doktor sırf b vitamini değerlerim normal olduğu için mi vermedi. nöropatimin tedavisi için vermesi gerekir miydi acaba.

son olarak ben bu chalia'dan içmeye başlasam mı? 27 aralık'ta randevum var gidince soracağım ama fikir almak istedim.

Teşekkürler.
0
naksidil
(16.12.22)
Hayır hayır, diyabetlilerin hepsinde B vitamini eksikliği olur çünkü sinir harabiyeti oluşur ve önce B vitamininden yer. Mutlaka takviye edilmelidir. Apikobal kullanabilirsin.

Lütfen bir de kanındaki D vitamini değerlerine baktır, eğer maddi açıdan uygunsan HÜCRE içindeki Magnezyum değerini de ölçtür, kandan ölçülen doğru sonuç vermez çünkü. Eğer maddiyat müsait değilse lütfen ilgili magnezyum formunu ve bir de krom pikolinat edinip düzenli iç olur mu? Diyabetlilerde bunlar çok çok önemli. D vitaminin 50'nin altında olmamalı.

Geçmişler olsun...
0
muhayyer divan
(16.12.22)
(12)

Bu duruma sinir olur musunuz??

anais
Bir arkadaşımla buluşacaktık, anlaştık (çarşamba). Bugün (salı) sabah bana mesaj yazdı, yarın buluşamayabiliriz sana haber vereceğim diye. Tüm gün ses yok, şimdi (20:30 gibi) yazmış ki “kaçta buluşuyoruz, bir şey yazmadın”. Bu saygısızlık değil mi ya? Gün içinde yazsa yine tamam, ben onun keyfine gö
Bir arkadaşımla buluşacaktık, anlaştık (çarşamba). Bugün (salı) sabah bana mesaj yazdı, yarın buluşamayabiliriz sana haber vereceğim diye. Tüm gün ses yok, şimdi (20:30 gibi) yazmış ki “kaçta buluşuyoruz, bir şey yazmadın”.
Bu saygısızlık değil mi ya? Gün içinde yazsa yine tamam, ben onun keyfine göre mi hazır bekleyeceğim? Ya da üslubu daha farklı olsa, kusura bakma ama iptal edebilirim, sana en kısa zamanda haber vereceğim falan dese ok.

Hiç yanıt yazmadım ve yazmayı düşünmüyorum. Haklı mıyım yoksa arkadaşımın yaptığı normal mi?
0
anais
(06.12.22)
Bu saygısızlığın yanında narsisist bir davranış. Sorun bende değil sende davranışı. Senin yüzünden buluşamadık beni ne kadar çok beklettin demek bu. Saçmalık hadsizlik.
0
muhayyer divan
(06.12.22)
sinir olurum bazı insanlar böyle düşüncesiz ve söylediği sözlerin takibini yapmıyor, insan ağzından çıkan sözden sorumludur, hastalık kaza gibi beklenmeyen durumlar dışında haber verecem deyip haber vermemek sorumsuzluk

edit: yalnız çarşamba günü için salı akşamı 8de mesaj attıysa bu makul, başta salı günü yani bugünkü buluşma için akşamın 8inde mesaj attı sandım
0
freebird5406_2
(06.12.22)
Benzer sebepten 3 yıllık arkadaşlığımı bitirdim.

Zamanıma saygı duymayan birine zaman ayırmam.
0
baldan kaymak
(06.12.22)
umrumda olmaz. beklemem oyle uygunsam bulusurum degilsem bulusmam
0
ala09
(06.12.22)
Olurum. Plan yapildiktan sonra uzerine on kere konusmak etmek bana vakit ve enerji kaybi gibi geliyor. Benim vaktimden calamaz, kusura bakmasin.

Tabii ki son anda acil bir is cikabilir ama bu dediginiz asiri rahatlik, koyvermislik... Bunlari hic sevmem.

"Gelebilirim de gelmeyebilirim de" mesaji veren en yakin arkadasima, acik acik "Gelme!" dedim en son. Beni yoruyor. Yormayan ve sinir etmeyen arkadaslardan devam edelim.
0
buf-e kür
(06.12.22)
hiç mesaj yazmazsan pasif agresif olacaksın. yarın için başka yaptım, haberleşiriz yazıp görüşmeyi kes.
0
orpheus
(06.12.22)
seni yedekte tutuyormus. daha ilginc/eglenceli bir plan cikar diye umuyordu, oyle bir sey de cikmadi tabii ki. bir de topu sana atiyor aklinca "cevap vermedin" diye.

acik acik "sana haber verecegim yazdin ve haber vermedin. ben de baska plan yaptim" diye cevap ver. sonrasinda da ben olsam konusmazdim.
0
hot potato
(06.12.22)
bence boşuna gerilmişsiniz ve sizin davranışınız da onunki kadar kusurlu.

"sana haber vereceğim" yazdığında o mesajı cevapsız mı bıraktınız?
bence bu da pek normal değil mesela.
"tamam, kaça kadar haber verirsin?" ya da "tamam haberleşiriz" falan gibi bir şey demeniz gerekirdi.
hatta samimiyseniz, "aa n'oldu yahu? tamam haber verirsin" falan da denebilir böyle bir durumda.
zaten samimi bir arkadaşımsa, belli saate kadar haber çıkmadığında, "haber verecektin, ne oldu?" diye sorabilirim de.

illa sizi ikinci plana attığını falan düşünüp varsayım üzerinden ilerlemenin anlamı yok, belki önemli bir şeydi ama gerçekleşmedi.

o mesaja cevap almadıktan sonra "tamam yarın görüşüyoruz, diğer ihtimal/iş/program olmadı" mı desin kendi kendine?
saçma bir kopukluk olmuş diyalogda.
sadece "haber veririm demiştim de, gerek kalmadı, yarın buluşuyoruz değil mi?" falan yazsa daha sempatik olurmuş.

insan ilişkilerinde bu kadar pasif veya kötü düşünceli olmaya gerek yok, sürekli olmadıkça arada bir programlar değişebilir.
"sizi şu konuma sokmuş, bu pozisyona getirmiş, hem suçlu hem güçlü" falan gibi altında art niyet aramanın anlamı yok bence.
en fazla, "haber vereceğim dedin vermedin, ben de seni bekledim sabahtan beri" falan gibi bir şeyler söylemek yeterli olurdu bana göre.
büyütülecek bir şey yok gibi.
0
blatta hiberna
(06.12.22)
abartıyorsun gibi geldi bana. sabahtan mesaj atmış kapı duvar olmuşsun. bi şey söyleseydin, "tamam haber bekliyorum" gibi o da daha erkenden yazacaktı sana gidişatı büyük ihtimalle. üstüne tekrar mesaj atmış sinir olmakla meşgulsün. cevap yazma da daha iyi bi plan yapar belki yavrucak.
0
anna sun
(06.12.22)
arkadaşlık derecesine bağlı. yakın arkadaşlarım dese alınmazdım. ne olacak ki. yakın olmayan arkadaşlarım deseydi işim var deyip geçerdim. biraz denyoluk bu ama adamına göre.
0
bohr atom modeli
(07.12.22)
bence ikiniz de anormal davranmışsınız. ama sen daha anormal davranmışsın. olay gereksizce bu hale gelmiş.
0
abelardo
(07.12.22)
blatta hiberna +1

Buluşamayabiliriz dediği mesaja cevap vermediğinizi varsayarak söylüyorum.
0
pispinti
(07.12.22)
(2)

Nüfus artışı kaynakların yetersizliği ve çarpık kentleşme?

darkwizard
Bu aralar kafaya takıyorum, insan sayısı son 100 yılda 2 3 milyar arttı. Hatta daha da çok olabilir. Böyle bir yüzyıl daha giderse hormonlu yiyecek sayısı artacak hayvanların nesli tükenecek çoğu yerde kuraklık olacak ve haliyle doğa harap olacak. İnsan kendi sonunu getirebilir mi tükenecek ve karan
Bu aralar kafaya takıyorum, insan sayısı son 100 yılda 2 3 milyar arttı. Hatta daha da çok olabilir. Böyle bir yüzyıl daha giderse hormonlu yiyecek sayısı artacak hayvanların nesli tükenecek çoğu yerde kuraklık olacak ve haliyle doğa harap olacak. İnsan kendi sonunu getirebilir mi tükenecek ve karanlık çağa girecek. Sonra doğa kendini ne kadar sürede yeniler. Etraf plastik ve çöp dolacak çünkü doluyor. Her insan demek bir çöp demek. Bilinçsiz ürüyor insanlar. Özellikle bağnaz yobaz ve bilgisiz kesim. Aydın kesim azınlık oluyor ülkemizde mesrla. 50 yıl sonra İslami şeriat gelir ülkeye zira aydın kesim gitgide azınlık oluyor.
0
darkwizard
(06.12.22)
Bu olanlar ihtiyaçtan değil israftan oluyor yalnız. İsraf edilen o kadar fazla gerçek ve fabrikasyon (çöp) gıda var ki neden Afrika'da hâlâ açlık var anlamıyorum. Yani anlıyorum da şimdi kötü kötü konuşmayayım.

Bütün bunlar insanların kendilerine değil başkalarına, güç sahibi sandıkları kişilere güvenmelerinden oluyor.
0
muhayyer divan
(06.12.22)
aydin kesim her yerde az uruyor cunku hayatta cocuk bakmaktan baska tadlar oldugunun farkinda. cogunlugun vasatlasmasi kacinilmaz bir sey.
0
hot potato
(06.12.22)
(5)

Geçmeyen hastalık salgınında iyileşen var mı?

pavlis
Geniz ve burun akıntısı, öksürük, ara ara ateş, öksürük kaynaklı baş ağrısı ve yoğun balgam. 10 gündür geçmiyor. Aile hekimine bile randevu yok. En erken cuma gününe aldım bekliyorum. Acile gitmiyorum çünkü iğne fobim var :(İyileşen varsa nasıl yaptı, antibiyotik artık şart diye düşünüyorum.
Geniz ve burun akıntısı, öksürük, ara ara ateş, öksürük kaynaklı baş ağrısı ve yoğun balgam.
10 gündür geçmiyor.
Aile hekimine bile randevu yok. En erken cuma gününe aldım bekliyorum.
Acile gitmiyorum çünkü iğne fobim var :(

İyileşen varsa nasıl yaptı, antibiyotik artık şart diye düşünüyorum.
0
pavlis
(28.11.22)
off aynı durumdayım. özellikle şu öksürük beni bitirdi. 10 gün oldu benim de, çarşamba günü için randevu aldım.
0
deartheodosia
(28.11.22)
Normalin 3 katı mukovit c aldım. Antibiyotik kullandım. O şekilde geçti.
0
seaman
(28.11.22)
Antibiyotik benim böbreklerimi ısırdı yarıda bıraktım. Bol bol sarımsak soğan yedim, günde 2 C vitamini içtim, çinko magnezyum aldım, doğal malzemelerle yapılmış hakiki elma sirkesi içtim, sık sık terledim. Terledikten sonra geçti benimki. Bir de bir doktor burun geniz akıntısını sağaltmak için alerji ilacı yazmıştı o da iyi geldi ama bende alerjik rinit zaten var. Teraflu veya aferin fort gibi bişeyler kullandım o da var. Bir de öksürüğü atmak için nac yazıldı ama kullanmadım, aşırı öksürüyordum çünkü.

Doğal yöntemler beni çok destekledi. Şekerli ve paketli gıda yememek lazım bir de. O bağırsakları fena yapıyor.
0
muhayyer divan
(28.11.22)
İyileştim ama zaten süper sağlıklıyım. Üç gün halsizlik yaptı o kadar.

Umca dene.
0
alperz
(28.11.22)
3 günde iyileştim, ki benim için uzun bir süre. Akıntı ve balgam için okaliptüs yağı ve zencefilli sıcak suda buhar çektim içime 3 defa günde, rahatladım ertesi gün. Dinlendim bi de tabii.
0
Bruce
(28.11.22)
(9)

Evlendikten sonra...

tulumba
Merhabalar,Bir sorum var sizlere. Belki duymuşsunuzdur bazı aileler kızlarınıevlendirdikten sonra 1 yıl boyunca kızı ile görüşmüyor ya da damadın ailesi, kızı ailesiyle görüştürmüyor. Bunun sebebi de kız evliliğe, kocasına alışsın diyeymiş. İlk başta benim aşırı tuhafıma gitmişti. Ama sonra yakından
Merhabalar,


Bir sorum var sizlere. Belki duymuşsunuzdur bazı aileler kızlarınıevlendirdikten sonra 1 yıl boyunca kızı ile görüşmüyor ya da damadın ailesi, kızı ailesiyle görüştürmüyor. Bunun sebebi de kız evliliğe, kocasına alışsın diyeymiş. İlk başta benim aşırı tuhafıma gitmişti. Ama sonra yakından görünce bu kadar sert olmasa da bir mesafe ayarlaması olmalı diye düşünmeye başladım. Misal aşırı yakınım olan bir erkek yakın zamanda evlendi. Bu arada kendi tanışıp sevip evlendi. Evliliklerinin daha ilk ayı kız sürekli annesine gidip kalmaya başladı. Ama bir tartışma bir şey yok bu arada. Eğer hsonu gezilirse evinde kalıyor yoksa annesinin evinde kalıyor. İlk başlarda ailesine düşkündür falan deniyordu da 1 yıl oldu kız bi türlü evine gitmiyor. Nedir bunun sınırı sizce?
0
tulumba
(27.11.22)
Evde mutlu olsa evinde kalırdı.
Demek ki evde birbirleri ile iyi vakit geçiremiyorlar ki kız annesine gidiyor.

Sorunun başında bahsettiğin olay ise baştan aşağı saçmalık.
0
teritori
(27.11.22)
bence sıkıntı yok, yatak odaları ayrı olan kendilerine özel vakit ayrılabilen evlilikler daha uzun süreli oluyor. boşanmaların çok olmasının sebebi bunun gibi pratiklerin olmaması. hatta evlilikte maddi durum müsaitse evler kapatılmamalı
0
hoot
(27.11.22)
Sorunun başında bahsedilen olay ağır saçmalık +1 tam muhafazakar Anadolulu kafası.
İkinci kısımda bahsedilen olay ayda 1-2 bilemedin 3-4 kez olsa anlarım ama arada bir haftasonu kendi evine geliyorsa yolunda gitmeyen bir şeyler olduğu kesin, ailesiyle ilgili bir sıkıntı da olabilir eşiyle de.
0
uvcray
(28.11.22)
Yok, annesi maalesef düzgün insan değil onun. Kızını koruyabilmesi için insanları, insan olmayı iyi öğrenmiş olması veya kızını evlendirmemesi gerekirdi. Hastalıklı bir durum, çok yanlış.
0
muhayyer divan
(28.11.22)
Her ailenin kendine özgü durumları olabilir. Bu doğru, bu yanlış diye bakmamak lazım.

Aile gerekli görürse 1 yılda görüşmez, kızları isterse sık sık gelir de. Karı-koca bu işten sıkıntı duyuyor mu, duymuyor mu? Sıkıntı duysalar da, sonuçta ilişkinin faydasına mı? ona bakılır.

Ancak bu tarz durumları kural haline getirmemek lazım. "Evlenen kızınla 1 sene görüşülmez" gibi saçma bir kural olamaz.


.
0
kartallar yuksek ucar
(28.11.22)
ben teritori'ye katılmıyorum, bazı ailelerin ilginç bir sürekli birbirinde kalma ritüeli var. mesela benim eşimin ailesi de öyle, mümkün olsa her hafta çağırırlar bizi de, gelin 3-4 gün kalın modundalar. kültürel bir şey olduğuna inanıyorum. evlilikte sorun olmasına gerek yok böyle bir şey için yani.

lakin bence de sağlıklı değil. biz iki tarafla da ayda 1 görüşecek şekilde standarda bağladık, "çok muhabbet tez ayrılık getirir" lafına çok inanıyorum o yüzden böyle sürekli gitme, haftada bir görüşme falan bana çok hastalıklı geliyor. aileleri bir kenara koyması gerekiyor evli insanların yoksa sorun çıkıyor mutlaka.
0
roket adam
(28.11.22)
Teritori'nin dediği noktada aklıma şu soru geliyor, daha evde 1 gün kalmadan nasıl iyi vakit geçirip geçiremediğini öğrenebilirler? Ben daha çok kızın annesinin bu konuda kızı uyarması gerektiğini düşünüyorum. Tamam burası da senin evin ama sen artık evlendin. Özlediysen yine gel ama akşam git evinde uyu.
0
🌸tulumba
(28.11.22)
dediğiniz şeyi ilk defa duyuyorum. kırsal yerlerde vardır o.
0
enteg
(28.11.22)
kızın bence ruhsal sorunları var ya da yaşı çok küçük.
aile olmak ne demek öğrenememiş. artık ailesi anne babası değil eşi bunu idrak etmesi lazım.
0
sta
(29.11.22)
(12)

Kedi maması önerisi

muhayyer divan
Merhabalar,Evde 3 kedimiz var, mevcut mamayı yiyemiyorlar, aç geziyorlar. Sürekli tavuk ciğeri pişirmek hem zahmetli hem pahalı oluyor, acaba tavsiye edebileceğiniz fiyat performans ürünü mamalar var mı?Balıklı yemiyorlar, en çok tavuklu ve ciğerli seviyorlar, ayrıca bir kedimiz çiroz.
Merhabalar,

Evde 3 kedimiz var, mevcut mamayı yiyemiyorlar, aç geziyorlar. Sürekli tavuk ciğeri pişirmek hem zahmetli hem pahalı oluyor, acaba tavsiye edebileceğiniz fiyat performans ürünü mamalar var mı?

Balıklı yemiyorlar, en çok tavuklu ve ciğerli seviyorlar, ayrıca bir kedimiz çiroz.
0
muhayyer divan
(27.11.22)
royal canin- hills- proplan üçlüsünü genelde çoğu kedi severek yiyor.
0
astronom bey
(27.11.22)
proplan seviyor bizimki
0
ala09
(27.11.22)
Mevcut mama ne?
0
not dark yet
(27.11.22)
happy cat
0
bugisme
(27.11.22)
kito.pet

boyle bi marka varmis yerli. belki denenebilir uygun fiyatli
0
ala09
(27.11.22)
cok para vermeyip gene de iyi bir mama ariyorsaniz proline. proline de uc cesit var somonlu, kuzulu ve tavuklu ucu de guzeldir. daha dusuk segmentte de enjoy var tavuklu.
0
camene87
(28.11.22)
ben kedime yerli marka felicia veriyorum fena değil gibi. yabancı marka mamalar gerçekten pahalı.
0
kobretti
(28.11.22)
@not dark yet

Reflex plus kuzulu pirinçli. Yemiyorlar. Önceki mama reflex tavukluydu bayılıyorlardı. Ondan önceki de yine kuzuluydu ama onu yiyorlardı. Anlamadım.

15 kg olan paketlerden alalım istiyorum...

Bu arada advanced ve spectrum diye iki mama var hiç denediniz mi, bilen var mı?
0
🌸muhayyer divan
(28.11.22)
advance gayet kaliteli bir mama. o da pahalı fakat. spectrum'u bilmiyorum.
0
kobretti
(28.11.22)
soru içinde soru olacak ancak kusura bakmayın.

tavuk ciğerini nasıl pişirip veriyorsunuz? Ben baya tavaya biraz suyla attım suyunu çekince aldım ama yemedi. acaba blenderla sıvılaştırmak mı gerekiyor?
0
tok oldugumuz halde yaftalar yiyoruz
(28.11.22)
Reflex plus tavukluya dönün o zaman ya da felicia deneyin. Spectrum reflex’le aynı firmanın zaten, 15 kg paketi de yok bildiğim kadarıyla. Advance köpek maması kullanmıştık iyiydi ama Proplan’dab bile pahalı olduğunu görüyorum bazı yerlerde. Popülerleştikçe fiyat politikaları agresifleşti. Bu arada reflex’in de fiyatlar saçma şekilde arttı.
Reflex tavuklu, La vital (somonlu olabilir), Felicia arasında seçim yapılabilir.
0
not dark yet
(28.11.22)
@tok olduğumuz

Köpük tabaklarda satılan ciğeri dondurmuş oluyoruz, açılmasını beklemeden hepsini tavaya koyup biraz su ekleyip pişiriyorum, iyice piştiğine kanaat getirince ılıtıp ciğerleri doğruyorum, acaip bayıla bayıla yiyorlar.
0
🌸muhayyer divan
(01.12.22)
(3)

Göz kuruluğu için lazer tedavisi

photo85
Yaptıran oldu mu
Yaptıran oldu mu
0
photo85
(27.11.22)
Annemde ve bende var göz kuruluğu, ikimizde de yapay gözyaşları filan zerre etkilemiyor. Sırf bu yüzden ikimiz de lens kullanmıyoruz gözlük takıyoruz ama bunun için lazer tedavisi seçeneği olduğunu hiç duymadım. Çok da saçma geliyor, lazere bir şeyi bir yeri yakacak. Yani işlevsiz bırakacak. Göz kuruluğu ise gözyaşı bezlerinin yeterli çalışmamasından veya gözyaşı kanallarının tıkanıklığı yüzünden yaşanan bir şey. Lazer kullanılırsa o bölge büyük zarar görecektir, bunun bir tedavi denemesi olup olmadığından emin olmak lazım yaptırmadan önce. Parayla denek olmamak lazım.
0
muhayyer divan
(27.11.22)
@muhayyer divan lazer burada tam olarak gözyaşı kanalını açıyor. Türkiyede ne yazık ki hekimlerde yaygın değil ama yurt dışında çok kullanılıyor ve literatürde zarar gören yok. Fda onaylı
0
🌸photo85
(27.11.22)
Lazer duymadım ama lazere sıcak bakmayan bir doktor, kirpik dibi tedavilerle kuruluğun önüne geçileceğini yazıyor. İlgilenirseniz ismi Dr.Selim Hüsrevoğlu. Bir süredir internetten takip ediyorum, tedaviye yönelik yaklaşımları var
0
epitaf
(27.11.22)
(9)

Epub vs fiziki kitap ?

sassot
Epub maddi açıdan daha iyi gibi ama fiziki kitap okuyunca konsantrasyonumun arttığını farkettim siz ne diyorsunuz ?
Epub maddi açıdan daha iyi gibi ama fiziki kitap okuyunca konsantrasyonumun arttığını farkettim siz ne diyorsunuz ?
0
sassot
(27.11.22)
aynen katiliyorum
0
hewit
(27.11.22)
Epub da etkili ama fiziki kitap en etkili en iyisi ve zaten en sağlıklısı
0
muhayyer divan
(27.11.22)
Kindle aldım. Son 3-4 senedir körelen kitap okuma alışkanlığım geri geldi. Çok büyük kolaylık.
0
nawar
(27.11.22)
Epub'i PC veya telefonda okuyorsanız konsantrasyon sağlamak zor olur. Okuma kalitesi de düşük olur. E-reader ise mevzu değişir.
0
opethian
(27.11.22)
Grafik içeriği yoğun kitaplar hariç e-kitap bence her halukarda daha iyi, tabi bir e kitap okuyucu kullandığınızı varsayıyorum. Fiziki kitap tam tersi benim konsantrasyonumu bozuyor çünkü kitabın boyutlarına göre tutması vb. daha zor, üztelik ışığa göre konum almak lazım. Arkadan aydınlatmalı bir e-kitap okuyucu tam bir nimet.
0
salihdt
(27.11.22)
Kitap okuma alışkanlığını tam edinememiş insanlarda fiziki kitap daha iyi. Nerede kaldığını, ne kadarını okuduğunu, bir oturuşta ne kadar ilerlediğini görmek, kütüphane oluşturmak, okuduklarım, okuyacaklarım bölmeleri yapmak onları motive ediyor.

Ama kitap okuma alışkanlığı zaten olan insanlar için büyük kolaylık. metroda iki durak arasında, ayaktayken bile, tek elle, cepten çıkarıp iki sayfa okuyor olabilmek büyük bir imkan.Fiziki kitapla yapamazsın onu.
0
Mirket
(27.11.22)
her iki şekilde de kitap okuyan birisi olarak gönlüm her zaman fiziki kitaptan yana olmuştur. evet, e-kitap okuyucu büyük rahatlık; çantanda onlarca kitap taşıyorsun, canının istediği an telefonda vakit geçirmek yerine e-kitap okuyucunu çıkarıp okuyorsun, fiziksel ağırlığı yok vs. ama ben şu ana kadar dikkat ettim de e-kitap olarak okuduğum kitaplardan hiçbir zaman tam verimi alamadım kitap okuma tatmini açısından. sanki öylesine, geçiştirmek için okumuş gibiyim o eserleri. fiziki olunca canlı kanlı elimde tuttuğum, hissettiğim ve o an sadece o dünyaya sahip olduğum için daha zevkli ve verimli geliyor bana. hatta biraz saçma olacak belki ama zamanında e-kitap olarak okuduğum kitapların basılı halini alıp rafıma yerleştiriyorum.
0
m e b
(27.11.22)
Kitap okumak için spesifik bir cihaz varsa e ink bir e reader konsantrasyon problemi olmuyor. Bilgisayardan olacak iş değil kitap/çizgiroman okumak mutlaka elde tutmak istiyor insan.
0
hedep
(27.11.22)
ben ekran dışı bir aktivite yapmak istediğim için fiziki kitap alıyorum. ayrıca kitaplığımın dolup taşması bana haz veriyor.
0
roket adam
(27.11.22)
(16)

Irkçılık Sorusu

parcaliham
Selamlar,Geçen gün arkadaş ortamında konuşulduğu için kafam karıştı, burada sormak istedim.Bir insanın, 'ben siyahi erkeklerle/kadınlarla birlikte olmak istemem' cümlesi kurması ırkçılık mıdır? Yoksa kişisel bir tercihe mi girer?Bir insanın 'ben uzakdoğulu bir erkek/kadınla birlikte olmak isterim' d
Selamlar,

Geçen gün arkadaş ortamında konuşulduğu için kafam karıştı, burada sormak istedim.

Bir insanın, 'ben siyahi erkeklerle/kadınlarla birlikte olmak istemem' cümlesi kurması ırkçılık mıdır? Yoksa kişisel bir tercihe mi girer?

Bir insanın 'ben uzakdoğulu bir erkek/kadınla birlikte olmak isterim' demesi de aynı minvalde düşünülebilir mi?

Son soru... bir insanın 'ben trans biriyle birlikte olmak istemem' demesi ayrımcılığa girer mi?

Bu konuları tam olarak kafamda oturtamadım. Sizlerin düşüncesini ve toplumsal düşünceyi merak ettim.

Teşekkür ederim.
0
parcaliham
(27.11.22)
Kişisel tercihtir. Sebeplerine göre değerlendirilmesi lazım ama. Derse ki "siyahi/uzakdoğulu/trans kişi insan değil" veya işte kibir göstergesi sözler ederse o ırkçılık, ayrımcılık olur. Ama siyahi kişiyle birlikte olmak istememe sebebi mesela ten rengine bir türlü alışamamaksa, karanlıktan korkmak gibi bir korkum var diyorsa, yakın hissedemiyorum diyorsa bu tamamen kişisel bir durumdur, ırkçılık ya da ayrımcılık olarak değerlendirilemez.

Kaldı ki konu gönül işleri, duygular meselesi. Kişi sevdaya tutulduğunda uzağı yakını siyahı beyazı görmez.
0
muhayyer divan
(27.11.22)
Bunların hepsi kişisel tercih.
0
dissendium
(27.11.22)
Bana kalırsa bunlar ırkçı ifadeler.

“Türk biriyle birlikte olmak istemem” i ele alalım mesela.
Basit bir örnek:
-X ile birlikte olmak istemiyorum
+Neden?
-Çünkü Türk

Örnekten ayrı olarak Türklerle birlikte olmak istemem dediğinde Türk kümesine dahil olan bütün bireylerle birlikte olmak istemediğini söylüyorsun. Yani bir tercih yapıyorsun esasında yukarıda söylendiği gibi fakat bu tercihinin referans noktası “ırk”. Yani bir insana -ya da Türk kümesine dahil olan bütün insanlara- karşı diğer bütün özelliklerine bakmaksızın, tanımaksızın, yalnızca Türk olmasından ötürü yani etnik kimliğinden ötürü bir tutum belirliyorsun, ve bu eylemin tek referans noktası, belirleyici unsuru etnik kimlik ya da ırk.

Irkçılık kişisel tercihler için bir motivasyon olabilir. Verdiğiniz örnekler ırkçılığa dahildir bana kalırsa.

Irkçılık bir ırkı başka bir ırktan üstün/alçak görme olarak sınırlandırılamaz. Zaten öyle olsa bile “Türklerle birlikte olmak istemem” gibi tercih ifadelerinin altında yatan sebep de Türkleri -bir ırk olarak- kültürel, fiziksel ya da başka bir özellik açısından eksik görme durumu vardır diye düşünüyorum.

Oxford’un tanımı: Irkçılık, farklı bir ırk veya etnik kökene sahip oldukları için diğer insanlara yönelik önyargı, ayrımcılık veya düşmanlıktır.

Bu tanıma göre Türk oldukları için insanlarla birlikte olmak istememe ön yargısına varmak ırkçılık kapsamına girer zannımca.
0
but that was just a dream
(27.11.22)
but that was just a dream+1

irkci degilim ama melezler eklesin
0
ala09
(27.11.22)
bahsettiklerinizin hepsi irkcilik ayrimcilik ornekleri, aslinda suriyelilerden sonra turkiye'de halk irkciligin ne oldugunu ogrenmis ve ben irkciyim deyip tutarli bir tavir gosteriyordu yer yer, ancak gelen ilk 3 cevap gosteriyor ki durum hala cok karisik...


muhtemeldir ki kimse irkcilik ve ayrimciliktan tamamen azade degildir, bu soylemlerin nerede nasil hangi sartlar altinda kim tarafindan soylendigi, irkcilik ve ayrimcilik olup olmadigi noktasinda onemlidir, ben birinin cikip taksim meydaninda bosluga dogru bagirdigini varsayiyorum. yoksa baltimore'da bir siyahi ben siyahi insanlarla birlikte olmak istemiyorum diyorsa bu tercih, bunu oradaki beyaz diyorsa bu ayrimciliktir. Bu neden boyledir, neden bir cifte standart* vardir bununla ilgili milyon tane bilgi uluslararasi kaynaklardan edinilebilir.

*cifte standart kavramini olumsuz bir kavram olarak degil notr bir kavram olarak kullaniyorum
0
hewit
(27.11.22)
@but that was just a dream -1 :) Türk biriyle birlikte olmak istemem dersem ırkçılık olur. çünkü sarışın, kızıl tenli, yeşil, mavi, siyah gözlü çok farklı fiziksel özelliklerimiz mevcut. ancak tıpkı -örnek, sallıyorum- "siyah kıvırcık saçlı kadınlarla beraber olmak istemem" bunda veya aynı mantıkla siyahilerden -beraberlik anlamında- hoşlanmamam ırkçılık olmaz bence. tercihtir.
0
unabomber
(27.11.22)
ırkçılık değil.

cinsel ilişkide insanlar karşıdaki kişinin pasaportuna değil, fiziksel özelliklerine bakar. eğer bahsedilen konu fiziksel özellikse tercihtir.
0
lesmiserables
(27.11.22)
Kimse kimseyi biriyle birlikte olmaya zorlayamaz tabi ki ancak arkada yatan neden önemli. Mesela "Ben bir asyalıyla birlikte olmam çünkü genel olarak çekici bulmuyorum" anlaşılabilir bir durum... Kişi sırf kendisini daha iyi tanımak için bunun nedenlerini anlamaya çalışabilir tabi... Ancak örneğin "Asyalılarla birlikte olmam çünkü saçma sapan şeyler yiyorlar" baya baya anlamsız bir önyargı olurdu. Bu arada ayrımcılık her zaman negatif olmak zorunda değil tabi ki, mesela Asyalıların matematikte çok iyi olması gibi bir klişe önyargı var, pozitif gibi gözükse de bu da bir genelleme ve o gruptan insanlar için rahatsız edici olabilir.
0
salihdt
(27.11.22)
Irkçılık ve ayrımcılıktır, ama aynı zamanda kişisel bir tercihtir de. Bunlar illa birbirini dışlayan şeyler olmak zorunda değil.

Konu hakkındaki kafa karışıklığı, ırkçılık hakkında (konunun Hitler'e falan bağlanıp) aşırı negatif bir önyargının olması.

Çünkü herkes -çeşitli derecelerde- ırkçıdır. Hatta bu genetik temelleri olan bi durum, toplu halinde yaşayan canlılarda, topluluğa uyumlulukla alakalı genlere göre seçilim olur, uyumlu olmayanlar belli derecelerde dışlanır (ama tamamen dışlanmaz, çünkü varyasyon da lazım) vs. Toplumun selameti için gerekli bir mekanizma bu.

O yüzden asıl önemli nokta bu mekanizmanın nasıl işlediği.

Mesela ABD'de son zamanlarda çok tartışılan bi konu, üniversiteye kabul işini IQ bazlı ölçüm yapan testlerle yapıyorsan bu ırkçı bir tercih, çünkü IQ genetik bi olay ve bazı ırkların IQ'ları diğerlerine göre düşük. Ama sen toplum olarak sınırlı kaynaklarını en verimli şekilde harcamak istiyorsun, o yüzden bu "kötü" bir tercih değil. Aksini yapıyor olsan toplumun selametini tehlikeye atıyor olurdun.

Aynı şekilde beraber olduğun kişinin sana etkisi negatif olacaksa burada ırk bazlı bir ayrım yapmanda sıkıntı yok. Fakat genelde çok büyük bir etkisi olmadığı için çok karşılaşmıyoruz. Misal yine ABD'de insanların %50'si başka ırktan biriyle birlikte olmuş. Ama iş evliliğe geldiğinde negatif etkisinin daha yüksek olabileceğini düşündükleri için farklı ırktan biriyle evlilik oranı daha düşük, %15 civarında.

Özetle ırkçılıktır ama her ırkçılık "kötü" değildir. Kötü olup olmadığına karar vermek için faydasına zararına bakmak lazım.
0
plutongezegendegilmi
(27.11.22)
Değildir, bir süre önce Twitter’da böyle transfobi tartışması çıkmıştı. Yani istemiyorsa sadece istemiyordur insan. Fobi mobi alakası yok.
0
Hallegadola
(27.11.22)
Irkçılık, ayrımcılık olsa da umrumda değil. Kişisel hayatımda alıp bir ömür boyu benimle yaşayacak kararlarım politik doğruculuk ekseninde veremem. X ırktan biriyle birlikte olmak istememek vs. herkesin kendi tercihidir.
0
black holes in the sky
(27.11.22)
Irkçılık vb. değil.

Bir insanın Türklerle evlenmek istememesi Türklerin kültürünü veya insanların fiziksel görüntüsünü beğenmedigi içindir. Bir insan Türkler evrimleşmememiş, insanın alt sınıfında yer alıyor, bu yüzden evlenmem deyorsa bu ırkçılıktır.

Tabii ki genelleme istisna içerir. Türklerle evlenmem deyen bir insan kafasına uygun bir Türkle evlenebilir; fakat isimlendirme, genelleştirme, sınıflandırma bu kusurları içererek hayatı kolaylaştırır;, ön yargılar hayatı kolaylaştırır. Ön yargılar olmadan yani sınıflandırmadan yaşayamayız. Peşinen bazı şeylerden kaçınmalıyız veya yakınlaşmalıyız.

Not: Türküm. Örneğin Bir Hintliyle evlenmem. Bir Hintliyle evlenmem için ön yargımı kırmalı. Türkle evlenmek istemeyen bir kâinat güzeli olursa ön yargısını kırmaya çalışırım.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(27.11.22)
Bu konu aklıma geçen hafta iki latin arkadaşımla yaptığım konuşmayı getirdi. İkisi de 25-30 yaş arası güzel kadınlar ve Türk erkekleriyle ilişkileri olmuş. Konu bu duruma gelince tekrar bir Türk erkeğiyle birlikte olur musunuz diye sormuştum. Aşağıdaki cevapları vermişlerdi. Hangisi ırkçı, hangisi değiş sana bırakıyorum.

Cevap 1) hayır tekrar bir Türk erkeğiyle birlikte olmak istemem. Ben evlenip, kendi ailemi Kolombiya’da kurmak istiyorum ve bir Türk erkeğinin Kolombiya’da yaşaması, benim geleneklerime alışması ve ayak uydurması zor. Bir erkekten beklediğim şeyler var, latin erkekleri bunu karşılayabilir ancak Türk erkekleri ilişkilerdeki bu beklentimi karşılayamaz.

Cevap 2) Türk erkeklerini fiziksel olarak çekici bulmuyorum, daha sarışın erkekleri tercih ediyorum.

1. Cevapta aslında kişi aslında karşısındakini Türk olduğundan değil, Türk olmanın kültürünü kendi kültürüyle uyuşturamayacağı için söylüyor. İkincisinde ise sorun Türk olması direk. Karşısına sarışın, yakışıklı bir Türk erkeği de çıksa sadece Türk olduğu için reddedecek. Umarım bu durumu tam anlatabilmişimdir.
0
you are my lethe
(27.11.22)
ırkçılık olsa ne olur?
0
sert siyah krom
(27.11.22)
bunu ne amaçla söylediğine bağlı. salt renginden dolayıysa ırkçılık. konsept önemli. cinsel yönelim ayrı bir şey ama. ne yapsın adam heteroysa homoseksüel biriyle de birlikte olurum mu demek zorunda kalsın. o ayrımcılık değil.

bu biraz algı meselesi. kız çocuk istemem dersen yobaz olursun, erkek çocuk istemem dersen modern bir baba. genel görüş neyi savunuyorsa buna o karar veriyor. tek bir norm yok maalesef.
0
bohr atom modeli
(27.11.22)
eskiden olsaydı ırkçılık olduğunu düşünürdüm. ama artık öyle olduğunu düşünmüyorum. belki de buna en büyük etken artık en ufak bir topluluğa olumsuz bir eleştiri dahi olsun yapamamamızdır. bir diğer ve galiba en önemli sebebi de tarihsel açıdan yarası olan topluluğa mensup olanların hassasiyetlerinin hala devam etmesindendir.

çeşitli sebeplerden ötürü bir insan bir kültürü benimsemeyebilir, hayatına dahil etmek istemeyebilir, ilişkisini en az seviyede tutmak isteyebilir.
ben bir karadenizliyim ve doğu kültürüyle hamuru yoğrulmuş birinin "karadenizli biriyle olmak istemem" cümlesi beni yıkmaz, saygı da duyarım ama aynı şekilde kürt ya da doğulu birinden sırf kültürü sebebiyle hoşlanmama veya onun yaşam standartlarını/değerlerini kabul etmeme özgürlüğü bana da ait olmalı. ben kürt biriyle içli dışmak olmak istemezsem (varsayım olarak), bu "bu ülkede kürtlere hiçbir zaman ayrımcılık bitmedi" cümlesini kurdurtmamalı.

azınlığın, çoğunluğun kültürünü tabii olarak sevmemesi doğalsa aynı şekilde çoğunluğun da azınlığın kültüründen kaynaklı onlardan hoşlanmaması aynı derecede doğaldır.

kısacası ben etnik/dini/siyasi/maddi veya manevi açıdan insanları sevme hakkımızın olduğu kadar sevmeme hakkımızın da olduğunu düşünüyor ve savunuyorum. neden japonları çalışkanlıkları için sevdiğimizi düşünüyoruz ve kimse itiraz etmiyor da "ben x'leri şu yüzden sevmiyorum ve hayatımda istemiyorum." dediğimiz zaman ayrımcılıkla suçlanıyoruz? (bakın, burada aynı sebepten suçlanmamak için x yerine gerçekten de sevmediğim toplulukları yazamadım bile.)
0
m e b
(27.11.22)
(6)

Cantaya koydugunuz kitaba bir sey olmasin diye...

hlot
Bir sey kullaniyor musunuz?Sirt cantasina, bavula koydugum kitaplar yamuluyor, su yiyor, yipraniyor. Bunun bir cozumu var midir? Atiyorum mesela bir klasor gibi bir sey olsa, ben de onun icine 1-2 kitabimi koysam ve kitabim hep ayni ilk gunku tazeliginde kalsa?
Bir sey kullaniyor musunuz?

Sirt cantasina, bavula koydugum kitaplar yamuluyor, su yiyor, yipraniyor. Bunun bir cozumu var midir? Atiyorum mesela bir klasor gibi bir sey olsa, ben de onun icine 1-2 kitabimi koysam ve kitabim hep ayni ilk gunku tazeliginde kalsa?
0
hlot
(27.11.22)
Google görsellerde plastik zarf dosya diye arat, boyutu rengi şekli sana kalmış
0
freebird5406_2
(27.11.22)
Çantama attığımda kapağı kenarları yıpranıyor, yıpranmasın diye bez çantaya sarıyorum.
0
muhayyer divan
(27.11.22)
Ben plastik ya da poşet dosyaya koyup öyle taşıyorum. Plastik dosya sert olduğu için onun ebatinda çanta olması gerekiyor, poşet dosyayı kitap boyutuna göre katlayabiliyor olmak rahat.
0
fraise
(27.11.22)
koydugum bolmesine baska bir sey koymuyorum.
0
baldur2
(27.11.22)
Su geçirmeyen cinste poşetler olur ya onlara sarıp koyarsınız, ıslanmaz.
0
invictae
(27.11.22)
Buzdolabı poşetine koyuyorum. Kenarlarının yıpranmasını engelliyor.
0
boyalı kuş
(27.11.22)
(10)

Çocuklarda kötülük var mıdır

kiriko
Çocuklara baktığımız zaman aşağılama alay etme zorbalık herşeyin olduğunu görüyoruz.Peki bu kötülükleri neden yaparlar? Kötülük doğuştan mı gelir.Görüşleriniz nelerdir
Çocuklara baktığımız zaman aşağılama alay etme zorbalık herşeyin olduğunu görüyoruz.Peki bu kötülükleri neden yaparlar? Kötülük doğuştan mı gelir.Görüşleriniz nelerdir
0
kiriko
(25.11.22)
bu tam olarak kötülük değil, daha çok filtresizlik.
etik ve ahlak kavramlarından haberdar olmadıkları için komik buldukları ya da düşündükleri herhangi bir şeyi kolayca ifade edebiliyorlar.

kötülük sınırına dahil olanlar da var elbet ama o nadir görülen bir şey.
genelde ailesinde kötü muamele gören çocuk, aynı şeyi çevresinde zayıf gördüğü kişiye uygulayabiliyor.
bu hem öğrenmekle hem güçle hem de kendi varlığını hissetmekle ilgili bir şey.
0
blatta hiberna
(25.11.22)
İnancınıza bağlı. Örneğin Habil ve Kabil iki kardeştir, ancak biri erdemli diğeriyse kardeşini öldürecek kadar kıskanç ve hırslıdır (Hristiyanlar için de aynı, Cane ve Abel). Yani insanda kötülük doğasında vardır, az veya çok.

Batı dinlerinde insan doğuştan kötülüğe sahiptir, günah işlemesine engel olması için kurallar vardır hayat boyu nefsini kontrol etmeyi öğrenir.

Doğu dinlerinde insan doğuştan iyidir saftır. Cinayet de işlese, tecavüz de etse tekrar saflığına (aslına) geri dönebilir.
0
alfired
(25.11.22)
"Çocuklara baktığımız zaman aşağılama alay etme zorbalık herşeyin olduğunu görüyoruz"

Sanki bu karakter özellikleri bazılarına doğuştan download ediliyor. Ben çocukken de kimseyi aşağılamazdım, alay etmezdim, zorbalık yapmazdım. Büyüyünce de bunları yapmadım, halen de yapmıyorum. Ama çocukken çevresindeki insanlara bunları yapıp şu anda da itin önde gideni kıvamında olan adamlar tanıyorum. Bazı şeyler çok da değişmiyor bence.
0
magni
(25.11.22)
Mahallede ortaokul var ve sayısız defa öğle arasında erkek öğrencilerin kedi yavrularına işkence ettiklerini, öldürüp kenara attıklarını ve zerre vicdan azabı duymadıklarına şahit oldum. Hop ne yapıyorsun diyince de çizerim arabanı diye dikleniyorlar. El de kaldıramıyorsun elin çocuğuna. Laftan da anlamıyorlar. Çaresiz kaldık. Birkaç seneye elleri bıçak da tutmaya başlar. Çok güzel bir nesil geliyor gümbür gümbür.
0
kurbanlik koyun
(25.11.22)
Valla iyilik de kotuluk de kendi kendimize uydurdugumuz seyler bence. Oyle dogal bir iyilik-kotuluk olayi yok aslinda dogada, bizler sadece hayatlarimizi daha stabil, yasanilir bir hale getirmek icin bu kavramlarin tutsagi haline geldik.

Bu iyilik-kotuluk kavramlari da deger yargilarina bagli olarak degisiyor. Misal nietzsche nin efendi ahlaki dedigi ahlaktaki iyi ve kotu ile su anki genel kole ahlakindaki iyi ve kotu de birbirinden oldukca farkli. Gunumuzde uysal olmak, ses cikarmamak, her seyi sineye cekmek iyilik olarak gozukuyor cunku gucsuzluge bahane olusturuyor. Toplumdaki farkli farkli kontrol mekanizmalariyla zincire vurulmus insanlarin o zincirleri gormesine engel olmanin yani sira yepyeni zincirler ekliyor insan hayatina. Su ya da bu sebeple sessiz olan, pasif olan kisi aktif olmaya calismak yerine 'ben iyiyim onlar kotu' diye dusunerek durumu donguye sokuyor.

Tersine kendini guclu olarak gostermeye calisan kisi de yine ayni sacmaligin icine dusuyor. Surekli guclu oldugunu gostermeye calismakla, kontrolu korumaya calismakla ugrasiyor. Onun icin biseyleri elde edebiliyorsa iyi, elde edemiyorsa da kotudur.

Cocuklardaki olay esasen yetistikleri cevrelerin daha az kontrollu bir yansimasi bana gore. Gorduklerini, yapmak istediklerini cevrenin kosullarina gore taklit ediyorlar. Daha az kontrollu cunku henuz toplumdaki o kontrol mekanizmalariyla icli disli olmadiklari icin kendilerini cok frenleyemiyorlar. Taklit ediyorlar cunku yasadiklarina ve sonuclarina gore olaylari yorumlayip ona gore hareket ediyorlar.

Misal @kurbanlik in orneginden gidelim, o iskence eden kesimdeki cocuklar buyuk ihtimal birilerine/biseylere zarar veren eylemlerin kisilere bisekil getirisi oldugunu gormuslerdir ve o getiriyi elde etmek istedikleri icin oyle davraniyorlardir. Bu getiri diger insanlarin onlardan korkmalari olabilir, ilgi cekme ihtiyaci olabilir, kendini birilerine kanitlama olayi olabilir vs.

Kisacasi, iyilik ve kotuluk yok bana gore. Sadece sonuclar, hedefler, farkindalik ve kendini konumlandirmak var.
0
j r r tolkien hayrani
(25.11.22)
İyilik ve kötülük toplum olarak yaşama için yaratılan kurallarıdır. Doğal ya da doğada bir karşılığı bulunmaz. O yüzden çocuklarda hem iyilik hem de kötülük vardır. Yapmaya devam etmesi istenen hareketlere iyi denir, teşvik edilir. Yapmayı bırakması istenen hareketlere ise kötü denir, cezalandırılır.

Yetişkinlerde iyi ve kötü ayrımı öğretildiği için onları iyi ve kötü diye ayırt ediyoruz. İyi ve kötü gibi sonradan öğrenilen sosyal kavramları bilmeyen ya da yanlış öğretilmiş olan çocuklara iyi ya da kötü diyemeyiz ama iyilik ve kötülük diye ayırt ettiğimiz şeylerin çocuklarda olduğuna emin olabiliriz.
0
nawar
(25.11.22)
Doğuştan öfke, nefret, haset gibi duygulara sahip olduğumuz için kötülük şeklinde tanımladığımız davranışları yapma potansiyeline de otomatikmen sahibiz. Çocukluk döneminde bu vahşi taraf terbiye ve eğitimle törpüleniyor. Veya bir bastırma sürecine giriliyor.

Yani özetle kötülük de iyilik de doğuştan geliyor.
0
psmstc
(25.11.22)
Türdeşlerimiz arasında üstün saydığımız özelliklerimizle sivrilmek, başkalarının beğenisini ve saygısını kazanmak bizim için büyük bir mutluluk kaynağı. Kendimizi, içinde bulunduğumuz topluluğun diğer üyelerinden daha akıllı, daha çekici, daha becerikli, daha varlıklı, daha güçlü vb. duyumsamayı ve övünç duyduğumuz niteliklerimizin diğer insanlarca tasdiklenmesini arzuluyoruz. Üstünlüğümüzü tasdik eden işaretlerle gururlanmak tabiatımızın derinlerine kök salmış bir eğilim. Doğamızdaki bu rekabetçi eğilimler, çocukluk döneminde en çiğ ve yontulmamış halleriyle açığa çıkıyor olmalı.
0
huçi kuçi
(25.11.22)
Kötülük çocukların içinde yaşadıkları evin ebeveyninde ve varsa diğer büyüklerindedir. Her çocuk ailesini yansıtan bir aynadır, hiçbir çocuk bile isteye kötülük yapmaz çünkü bunu bilmeye ve tercih etmeye yetecek bilişsel gelişimi gerçekleşmemiştir.

18 yaş altını değil 12-13 yaşa kadar olanını söylüyorum.

Zorbalık dediğin şey de çocuğun ailesinde gördüğü ve taklit ettiği şeydir. Ben, sırf güç gösterisinde bulunmak için arkadaşını döven çocuğunu tam da bu şekilde (güç gösterisinde bulunmak için dövmüş, bişey yok diyerek) savunan aile biliyorum!

Onun için kötülük ailelerdedir. Onda da yine bir cevaz vardır, ailelerin kötü olarak düşünmedikleri ve yapmaktan çekinmedikleri bir alay etme dalga geçme hareketi mesela, önemsizleştirme, yersiz cezalandırma, şiddetle karşılık verme, tutarsız davranma gibi farkında olmadan yaptıkları her şeyi çocuklar aynen taklit ederler ve buna akran zorbalığı deriz. Sorun bize aittir çocuklara değil, onlar doğaları gereği görerek ve taklit ederek öğrenirler.
0
muhayyer divan
(26.11.22)
boş sayfa, aile kalıplarla bunu dolduruyor. bir de güdü var çocukta, yaşa bağlı olarak anlamlandırmaya büyüdükçe başlıyor. meşhur alageyik videosunda ablasına şaplatan kardeş bunun değişik versiyonudur.
0
evimin paspasi
(26.11.22)
(4)

psikoterapistlere ve terapi alanlara bir soru

portico quartet
ekonomik sıkıntıların psikoterapiye erişimi ne yönde etkilediğini merak ediyorum. aramızda psikoterapist olanlar varsa, danışan sayınızda son yıllarda/aylarda nasıl bir değişim gözlemliyorsunuz? benzer şekilde terapi alan ya da geçmişte almış olan kişilere de şunu sormak istiyorum: seans ücretleri t
ekonomik sıkıntıların psikoterapiye erişimi ne yönde etkilediğini merak ediyorum. aramızda psikoterapist olanlar varsa, danışan sayınızda son yıllarda/aylarda nasıl bir değişim gözlemliyorsunuz? benzer şekilde terapi alan ya da geçmişte almış olan kişilere de şunu sormak istiyorum: seans ücretleri terapiye devam etmenizi zorlaştırdı mı, bunun için terapiyi bıraktığınız oldu mu?
0
portico quartet
(25.11.22)
bi arkadaşım parası oldukça terapiye gidiyor, parası olmadığında ara veriyor
0
freebird5406_2
(25.11.22)
Psikiyatrik tedavi gören her kişi psikoterapi almalıdır ama ücret yüksekliği benim hiçbir zaman ilaçla eşzamanlı olarak terapi alamamama sebep olmuştur. Bıraktığım da çok oldu, başlayamadığım da.
0
muhayyer divan
(25.11.22)
Bilmiyorum ama bana son yillar aylarda artti gibi geliyor. cunku terapinin ise yararliligi tartisiliyorken "herkesin" terapi almasi getektigine inanilan bi yere geldik. terapistler de artti, online siteler vs derken ulasim kolayligi da ustune.

son soruya cevap evet parasizliktan ara verilebilir.
0
ala09
(25.11.22)
Son yıllarda aslında psikoterapiste olan ihtiyaç ve farkındalık arttı. Bununla beraber ücretli / düşük ücretli sistemler de fazlalaştı. Maalesef hala psikoterapinin "lüks" olduğuna inanan bir çoğunluk mevcut oysa belediyeler / stklar / halk sağlığı merkezleri / devlet hastaneleri / üniversitelerde ve bazı özel çalışıp kontenjan ayıran psikoterapistlerde ücretsiz - uygun ücretli psikoterapi hizmeti var.
0
charbiel
(25.11.22)
(4)

Covid’de hapşurma oluyor muydu?

regina phalange
Burnum akıyor ve hapşurıyorum birkaç saattir. Covid miyim acaba?
Burnum akıyor ve hapşurıyorum birkaç saattir. Covid miyim acaba?
0
regina phalange
(24.11.22)
Test yaptırmak istersen çekinme...

Alerji testi de yaptır istersen...
0
muhayyer divan
(24.11.22)
omicron varyantinda oluyor.
0
taurina
(24.11.22)
bende de öyle olmuştu covid. sonraki günler de sırt ve kas ağrısı ile devam etmişti. geçmiş olsun.
0
kurbanlik koyun
(24.11.22)
ilk gün olmuştu bi daha olmamıştı bende de.
0
takunyali kokos
(25.11.22)
(4)

cilt kanseri erken teshis ile alakali pozitif seyler

ala09
soyleyebilir misiniz? :)not: ben degilim
soyleyebilir misiniz? :)

not: ben degilim
0
ala09
(24.11.22)
Erken teşhis hayat kurtarır ama bakarsın o da yanlış teşhistir? Tek doktorla yetinmeyen ve çok doktora göründüğü için kâra geçen çok insan var, üzülmesin.

Ayrıca D vitamini, güneş, toprak, ağaç, temiz hava ve bol bol oksijen, 23.00'te uyumuş olacak şekilde şahane bir gece uykusu, şekerli ve paketli gıdalardan kaçınmak, stres esnasında güven duygusuna sarılmayı öğrenmek, hayatta yeni anlamlar ve tadlar bulmak elbette her türlü ilaçtan çok daha kuvvetli etki edecektir. Korkmasın!!! O bize lazım. Güçlü olsun sıradağlar gibi dursun bakalım. Biz onunlayız. <3 <- kalp.
0
muhayyer divan
(24.11.22)
cilt kanseri olan çok yakın bir akrabam oldu. ileri evredeymiş üstelik. radyoterapi aldı. bu süreçte birkaç kişi tesadüfen duydu, mecburen söylediler. başka kimseye söylemedi, çünkü insanların üzgün sesle arayıp "ayyy çok geçmiş olsun, duyduk, üzüldük" demesini istemedi. çok da iyi etmiş. ben de karşılaştığımda hiç bu konudan bahsetmedim. çok rahat geçirdi. yaraları oldu, acısı da olmuştur, ama çoğu zaman hasta olduğunu unuttum, uzağımdayken aklıma geliyor.

ailesinden bana bu haberi gizlice veren kişi "en kolay atlatılan kanser türüymüş" demişti. cildin daha ağır yaralanması gibiymiş ve geçecekmiş, demişti. çok geç fark etmelerine ve hastalık ilerlemiş olmasına rağmen söyledi bunu. en son görüştüğümüzde turp gibiydi, yine aynı kişiye sordum, şükür atlattık demişti.

size moral olsun diye yazmadım, gerçekleri söyledim. ama umarım moral de olur. geçmiş olsun. sevgiler.
0
lovemyself
(24.11.22)
doktorlar 1 sene boyunca kanser oldugunu anlayamadigi icin bizde de cilt kanseri ileri seviye yakalanma durumu oldu, kanser buyumustu ancak mucize sekilde lokal kaldi,,bu sayede sikintisiz atlattik...interneti okuyunca buyuklugunden dolayi cok umutsuzluga dusmustuk ancak oyle olmadi cok sukur
0
monicapp
(24.11.22)
Okuduğum kadarıyla iyileşme oranı en yüksek kanser türlerinden birisi. Geçmiş olsun.
0
pispinti
(24.11.22)
(5)

Müzik türlerinden sonra kesme işareti gelir mi?

havadakarada
En güzel müzik türü poptur, ikincisi rockdır.Kesme işareti ile ayıralım desek pop veya rock için ilk harf büyük olması gerekir. Nedir doğru kullanımı?
En güzel müzik türü poptur, ikincisi rockdır.


Kesme işareti ile ayıralım desek pop veya rock için ilk harf büyük olması gerekir. Nedir doğru kullanımı?
0
havadakarada
(23.11.22)
Okunuşu yazılışı ile aynı ise kesme kullanılmaz, değilse kullanılır.
Rock'tır olur çünkü ünsüz sertleşir, kesmeden sonra da sertleşir.
0
Bruce
(23.11.22)
Müzik alanında yazıyorsan evet. Çünkü kendi alanı içinde kullanılırken özel isim haline gelir.
0
muhayyer divan
(23.11.22)
R büyük harf olmayacak tabii ki, değil mi?
0
🌸havadakarada
(24.11.22)
@muhayyerdivan dediğin şekilde "... Pop'tur, ikincisi Rock'tır" gibi oluyor.
0
🌸havadakarada
(24.11.22)
Evet doğru. Eğer müzik alanı içinde yazışıyorsan böyle olmalı. Hani astronomi alanında yazışırken "Ay'ın" veya "Güneş'e" yazmak gerektiği gibi.
0
muhayyer divan
(24.11.22)
(1)

Hangi yakın gözlük çerçevesi daha kullanışlı?

1980
Fotoğraftaki oyuncak gibi minicik yakın gözlüğü çerçevesi için bir optik mağazası, “en kullanışlı olanlar bunlar, sadece 30-40cm mesafe için kullanılacağından burnun ucunda durur, karşıya bakmak için gözlüğün üstünden bakarsınız, en çok bunlar tercih ediliyor” dedi. Başka bir optik mağazasında ise,
Fotoğraftaki oyuncak gibi minicik yakın gözlüğü çerçevesi için bir optik mağazası, “en kullanışlı olanlar bunlar, sadece 30-40cm mesafe için kullanılacağından burnun ucunda durur, karşıya bakmak için gözlüğün üstünden bakarsınız, en çok bunlar tercih ediliyor” dedi. Başka bir optik mağazasında ise, “istediğiniz çerçeveye cam yapılır, normal çerçeveler miniklerden daha kullanışlı, diğerinden sıkılırsınız” dediler, onlarda minicik olan çerçeveden yoktu. Kullananlardan yorum rica ediyorum, hangisi daha kullanışlı? Optikçiler elindeki ürünü mü satmaya çalıştı acaba emin olamadım.
0
1980
(23.11.22)
Ellerindeki ürünü satacaklar tabii. Ama yakın gözlüğü olanların çok büyük çoğunluğu ya minik gözlüklüdür burun ucuna indirirler ya da normal büyüklükte gözlüğün camlarının alt bölümüne yakın camı entegre ettirirler. Sen sana hangisi daha uygun veya rahat gelirse onu al. Başkalarının dediğine bakma.
0
muhayyer divan
(24.11.22)
(6)

Kendisine muhtaç olunduğunu anlayınca bilerek işi uzatmak eyleminin adı ?

sassot
Birinden bir şey istiyorsunuz tek yapabilecek kişi o. Kendisi de bunun farkında ve uzattıkça uzatıyor sizi süründürüyor, bu eylemin adı ne. Ne deniyor yani buna.Tam tersi davranışın adı minnet etmek ama karşısındaki kişi böyle davranınca belli bir kelime var mı tanımlamak için ?
Birinden bir şey istiyorsunuz tek yapabilecek kişi o. Kendisi de bunun farkında ve uzattıkça uzatıyor sizi süründürüyor, bu eylemin adı ne. Ne deniyor yani buna.

Tam tersi davranışın adı minnet etmek ama karşısındaki kişi böyle davranınca belli bir kelime var mı tanımlamak için ?
0
sassot
(23.11.22)
Süründürmek.
0
pispinti
(23.11.22)
Ağırdan satmak???
0
hayalhayal
(23.11.22)
Doğrudan bu tavrın karşılığı değil ama "naza çekmek" denilebilir belki. "Kendini nimetten saymak"ı da çağrıştırıyor bir paça.
0
huçi kuçi
(23.11.22)
Bir takım çevrelerde buna yokuş yapmak da deniyor.
0
IncredibleMau
(23.11.22)
Bizim 14+bodrum= 15 katlı apartmanın asansörleri ikide bir bozukuyor ve asansörleri takan şirket sürekli aranıyor, sürekli tamir ediliyor ve hemen üstüne sürekli bozuluyor. Böyle bir döngü var.

Çok tabii olarak şirketten işkilleniyoruz, sırf daha fazla para kazanmak için tamir etmediği halde etmiş gibi veya tamir edip başka yerini bozup gitme gibi bir kancıklık yapıyor olabilir.

Bahsettiğin şey bu tarz bir şeyse bana göre bu kancıklık. Ama daha hafif ya da daha duygusal ifadeler de kullanılabilecek davranışlar olabilir. Olayı tam tarif edersen belki daha kolay buluruz. Kişilerin arasındaki hukuk nasıl mesela. Gibi.
0
muhayyer divan
(23.11.22)
Aradığınız kelime "istismar".
0
mikro patlama
(24.11.22)
(11)

Deprem uyarı sistemi (Android) birkaç saniye önceden uyarıyor mu gerçekten?

ermanen
Bir haberde soyle yazdi:"Gece Düzce'de yaşanan depremden 3-5 saniye önce Google tarafından bildirim gönderildiği takipçilerimiz tarafından aktarılıyor."Deprem uyarisi, Android telefon ayarlar kismindan, konum ya da guvenlik acil durum menusunden aktif hale getirilebiliyor.Bu uyari bikac saniye onced
Bir haberde soyle yazdi:

"Gece Düzce'de yaşanan depremden 3-5 saniye önce Google tarafından bildirim gönderildiği takipçilerimiz tarafından aktarılıyor."

Deprem uyarisi, Android telefon ayarlar kismindan, konum ya da guvenlik acil durum menusunden aktif hale getirilebiliyor.

Bu uyari bikac saniye onceden geldi mi gercekten? Nasil biliniyor bikac saniye oncesinden? Tahmini olarak dipteki yer sarsintilarindan mi?
0
ermanen
(23.11.22)
Aynen uyarıyor. geçenlerde 3,8 mi neydi deprem oldu gece 2 sularında. Android uyarı sisteminden 4 küsür şiddetinde deprem bekleniyor şeklinde bildirim geldi. Okuduktan sonra saniye geçmeden sallandık.
Nasıl bilindiğini bilmem de keşke 3-5 saniye 3-5 dakikaya çıksa
0
metos
(23.11.22)
bence %100 sağlıklı değil sistemler.
buna güvenerek hareket etmemek lazım, malum bizim memlekette depremde balkondan atlamak ata sporu. o yüzden bildirim gelir gelmez millete panik yaşatması kötü sonuçlar doğurabilir.
0
erty_ksk
(23.11.22)
Hayır 5 saniyede ne değişecek acaba? Bana çok ciddi dalga geçiliyormuş gibi geliyor. Hatta, yakında deprem habercisi bir takım giyilebilir teknolojiler satışa sunulacakmış gibi de geliyor.
0
muhayyer divan
(23.11.22)
Bana da 1 keresinde bildirim gelmişti 3 saniye kadar sonra deprem oldu. 3-5 saniyede çok şey değişir. En azından deprem olacak sakin olmalıyım hissine girersin, bir anda panik olmazsın.
0
sassot
(23.11.22)
Deprem öncesinden bilinmiyor. @biseysorcaktim 'ın dediği gibi deprem olduğu anda yayılan primer dalgalar ilk uyarana ulaştığı anda bildirim gidiyor olması lazım. Yani merkeze yakınsan ya da bağlantıda herhangi bir yavaşlama olursa erken haber alamazsın. Aksi halde teknoloji el verdiğince ulaşır.
0
nawar
(23.11.22)
depremin enerjisi ses hızında yayıldığı için. bu uyarının süresi deprem merkezine olan uzaklığa göre değişir. deprem merkezine 10km uzaklıkta biri için bu 5-10 saniye kazandırabilir. tabi birincil dalganın erken tespiti de bu konuda önemli.

ama merkez üsten uzaklaştıkça zaten etkisini yitireceği için asıl yıkıcı olduğu bölgede erken uyarı sistemi bir avantaj sağlamıyor. 3-5 saniye önce uyarıyı alanlar depremin merkezinden uzaktadır.
0
orpheus
(23.11.22)
@muhayyer divan "Hayır 5 saniyede ne değişecek acaba?"
Saka mi bu, her saniyenin onemi var.
0
speedy
(23.11.22)
@speedy

Bence asıl 5 saniyeye çok fazla anlam ve değer yüklemek şaka. Ne halde olacaksınız o anda bilmiyorsunuz. O anda telefonu görebilecek misiniz bildirimi alabilecek misiniz bilmiyorsunuz. Son derece saçma bir halde olabilirsiniz, iç dünyanız depreme hiç ummadığınız bir tepki de verebilir ve 5 saniyede hiç beklemediğiniz işler yapabilirsiniz, 5 saniye kadar kısa bir süreye bu ne çok değer biçmek??

Sanki binalarımız sapasağlam, sanki bu ülkede yaşam standartları sürekli yükseltiliyor, sanki insan hayatına verilen değeri sürekli yüceltiliyor... ne komiksiniz!!
0
muhayyer divan
(23.11.22)
modern dünyada neyse ki kimse "5 saniyede ne olacak ki yaaaa" gibi düşünmediği için bu tarz teknolojiler hayatımıza dahil oluyor.

5 saniye hiç ummadığınız kadar hayat kurtarıcı olabilir. Tabii ki bu insanın iç dünyası düşünülerek yapılmıyor bu sistemler. Ya da siz koşa koşa dışarı çıkın diye değil, güvenli bir pozisyon alın diye önemli.

Şimdi önce nasıl çalıştığını anlatayım:

basitçe anlatmak gerekirse telefonların içinde titreşimleri algılayabilen sensörler var. Genelde deprem öncesinde bizim doğrudan hissetmediğimiz bir ilk dalga geliyor. Sensörler bunları fark ediyor. Bir bölgede aynı anda binlerce telefon bu sinyali aldığı zaman Google diyor ki burada bir sismik hareket var.

Kendince tahmini bir ölçüm yapıp etki alanında kalabileceğini düşündüğü tüm noktalara uyarı gönderiyor.

Şimdi gelelim bu neden önemli?
-Yoldaysanız aracı güvenli bir şekilde durdurmak için 5 saniye yeterli bir süre. Şiddetli bir sarsıntıda araç kontrolden çıkabilir.

-Yukarda da yazılmış, trenleri, iniş yapan uçakları, pistte hareket eden uçakları durdurmak ya da en azından yavaşlatmak için zaman kazanıyor.

-Fabrikalarda tehlikeli makineleri durdurmak için yeterli süre.

-Eğer bir cihazı mesela bir vinç, bir güvenlik tertibatına bağlamak gerekiyorsa sarsıntı başlamadan yapabilmek için önemli bir süre.

-Bu uyarı insanlar bulundukları yeri terk etsin diye yapılmıyor. 5 saniyede binaları boşaltamazsınız. Ama bina içinde güvenli bir pozisyon alabilmek için yeterli bir süre.
Akut yıllardır "yaşam üçgeni" diye bağırıyor. Bina çökse bile, büyük ve sabitlenmiş eşyaların yanında doğru pozisyonu alan insanların sağ kurtarılma şansı daha yüksek diyor. 5 saniye içinde evde ya da ofiste doğru pozisyonu alabilirsiniz.

-Büyük binalarda merkezi sistemde doğalgazı otomatik kesmek için işe yarar.

-Binada yanan bir şömine, soba, kuzine varsa, 10-15 saniye kazanmak en azından bir sürahi su döküp söndürmeye yarar. Mesela çok acı ama 12 kasım 1999 Düzce'de kış başladığı için birçok enkaz içten içe yandı. Çünkü kıştı, herkes soba yakmıştı. O sobalar devrildi. O insanların çoğu 10 saniye önce bilse en azından sobasına su döker söndürürdü.

-Sokaktasın, en azından 5 saniyede binaların yakınından uzaklaşıp açık alana koşarsın.

Bu önlemler 1 kişinin bile hayatını kurtarabilecekse kurtarsın düşüncesiyle yapılıyor. Elbette büyük bir depremin etkisini hafifletmez 5 saniye önce haber almak. Ama yaralanma ya da kayıpları %5 azaltsa bile kâr.
0
anten
(23.11.22)
Uyarıyor. Ancak bugünkü depremde bildirim gelmedi.
0
baldan kaymak
(23.11.22)
uyarı sistemi otoyoldaki tüm araçları uyarsa
yarısı yavaşlamaya karar verse
yarısı yola devam etse
tamamı kazaya karışır

hayat üçgeni muhtemelen oluşmaz, oluşsa da kimse 10 kat apartmanı kaldırıp sizi kurtarmaz (yardım bekleyenlerin %99,9999 una sıra gelmez)
enkazda kalırsanız bari naaşınızın bulunması için dua edin

bina iyi olacak bina stoğu yenilenecek
www.youtube.com

yani yapacak bir şeyiniz yok, endişe etmeyin
0
comp
(23.11.22)
(10)

cok mutsuzum ne yapmaliyim?

monicapp
sevdigim bir isim var param var kiz arkadasim var sagligim yerinde, ama asiri mutsuzum, ozellikle iliskide olmak beni yoruyor ama kiz arkadasim cok iyi biri, onu uzmeden nasil soylerim bilmiyorum. hayattan keyif alamiyorum, hayatimda hic antidepresan kullanmadim, kullanmaya baslarsam robotik biri ol
sevdigim bir isim var param var kiz arkadasim var sagligim yerinde, ama asiri mutsuzum, ozellikle iliskide olmak beni yoruyor ama kiz arkadasim cok iyi biri, onu uzmeden nasil soylerim bilmiyorum. hayattan keyif alamiyorum, hayatimda hic antidepresan kullanmadim, kullanmaya baslarsam robotik biri olacagimdan korkuyorum (cevremde gordugum orneklerden). psikolog ve psikiyatr tedavileri bunalimda olan birine gercekten yardimci olur mu? ilk adimim ne olmali?
0
monicapp
(23.11.22)
İlk adım sevgilinden ayrılmak. Kimse kendisini gerçekten sevmeyen birinin, lütfen kendisiyle birlikte olmasını istemez. Direkt açıkla ve ayril
0
abuzer
(23.11.22)
neden mutsuzsun, ben olsam önce fiziksel sebeplerden başlarım. yemek düzenin nasıl? sağlıklı besleniyor musun? uyku düzenin nasıl? konakladığın yerde bir sıkıntı var mı? spor yapıyor musun? hareket ediyor musun? cinsellik tarafında bi problem, bir eksiklik var mı?

bunları giderdikten sonra diğerlerine geçersin. hemen çat diye bunalımdayım diyerek psikyatra gidersen ilaçları dayarlar, 10 sene kurtulamazsın.
0
roket adam
(23.11.22)
Cikolata yiyebilirsin. Beyindeki serotonin ve endorfin seviyelerini artiriyor ve bu hormonlar mutluluk hissi veriyor.
0
ermanen
(23.11.22)
Bu soruyu sormam üzerinden neredeyse bir yıl geçmiş:

www.eksiduyuru.com

Burada her şeyi yazmak istemiyorum ama mutsuzluğun vücut bulmuş haliydim, 26 yıl böyle bir karanlıkta yaşadım. Şimdi yarım yıldır utanmasam hayatı seviyorum diyeceğim. Üstelik şartlarımın hiçbiri de değişmedi :) Değişen şey düşünce sistemimdi. Terapiyi bu yüzden sonuna kadar savunacağım.
0
ruhen hastayim ben
(23.11.22)
artık peynir ekmek gibi öneriyorum ama yapacak bir şey yok. şayet terapiyle ilgili içsel direnciniz varsa şu üç kitabı edinin ve dikkatli bir şekilde okuyun;

hayatı yeniden keşfedin
iyi hissetmek
akış

yazdığım sıralamada okursanız daha çok katkı sağlayabilir.
0
Phoebe
(23.11.22)
günde 500 mg magnezyum al. üç beş gün dene bakalım. bende işe yarıyor. coco çekmiş gibi enerji veriyor. güç veriyor. fiziksel olarak sağlam birinin depresyonda olması bana hiç mantıklı gelmiyor. öncelikle elle tutulur ne yapılabilirse yapılsın, demir gibi bir bünye var ama hala mıy mıy mutsuzluk devam ediyorsa sonra psikanaliz yapılsın.

sevgilinden de ayrılma şimdilik, durduk yere. belki seviyorsundur.
0
gabe h coud
(23.11.22)
Kan değerlerine baktır ve magnezyum ve D vitamini kullan +1

Ayrıca uykunu 23.00-06.00 aralığına çek derim. 23.00'te uyumuş olacak şekilde, yapabildiğin kadar yap, farkı göreceksin.

Bir de güneşe çık olabildiğince, bir de yeşillik/toprak gör, ağaçlara sarıl. Bunların hepsini yapıp bir de öyle bak ilişkine.
0
muhayyer divan
(23.11.22)
yoruluyorsun çünkü çok fazla dikkat ediyorsun, ilgi alanlarının heyecanını kaybetmişsin, ne ile ilgileniyorsan önceden, onlarla ilgilen, yen alanlara bak belki bişiyler olur serversin falan. daha az yorulursun, mutlu olursun, kız arkadaşında daha az yormaya başlar.
0
selam
(24.11.22)
ayril coco +1
0
hot potato
(24.11.22)
Konudan alakasiz ama burada bahsedilen magnezyum nedir nasil aliniyor
0
optimistbakunin
(24.11.22)
(8)

Neden "gece su içmeyin" deniyor?

muhayyer divan
Bilimsel dayanağı var mı? Açıklamasını bilen var mı?
Bilimsel dayanağı var mı? Açıklamasını bilen var mı?
0
muhayyer divan
(23.11.22)
Altına yaparsın diye. Bak mesela yatmadan önce biraz sarap içtim, şu an çişimi yapmaya kalktım.
0
prole
(23.11.22)
Onu cevaptan saymıyorum, tıbbî cevap arıyorum ben.
0
🌸muhayyer divan
(23.11.22)
Yatağa girmeden iki saat önce sıvı tüketmeyi durdurun. Yoksa sık çişe gider, her döndüğünüzde dalmakta zorlanır, her denemenizde dalma sürenizi biraz daha uzatırsınız. Bunu uzun zaman boyunca tekrar ederseniz uyku yoksunluğu başlar. Bu da size yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, enfeksiyon, ödem, hafıza kaybı, hızlı kilo alma ve kanser olarak geri döner. Uyku, bağışıklık sisteminiz ve akıl sağlığınız arasındaki köprüdür.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(23.11.22)
Ben yukarıdaki cevabı yazarken siz tıbbî cevap aradığınızı eklemişsiniz. O halde yazdığımı dikkate almayın, sizi şöyle yönlendireyim:

health.clevelandclinic.org
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(23.11.22)
Su içip yattığınızda mide suyunuz fark etmeden boğazınıza kadar gelebilir gece. Reflü gibi kısaca. Boğazda tahrişe neden oluyor o da.
0
synesthesia
(23.11.22)
Peki tuvalete kalkmak da dahil hiç sorun yaşamıyorsam? Bütün gün içemediğim suyu anca geceleri içebiliyorsam?
0
🌸muhayyer divan
(23.11.22)
Bütün gün su içmeyip kısa zaman aralığında içmek çok sağlıklı değil gibi. Ara ara gün içerisinde içmeye çalışın. Yani gün içerisine yaymaya çalışın
0
yazdonumu
(23.11.22)
İşetir.
0
halitkin
(23.11.22)
(1)

Anafilaksi (Alerjik şok) kaynaklı ölüm mevzusu

Berck
Geçen sene yapılan bir kan tahlilimde IgE Total değerim, referans aralığı 0-100'ken 410 çıkmıştı. Vücudumda kaşıntılarım olur ara sıra. O dönem gittiğim İç Hastalıkları doktoru "IgE değerin alerjin olduğunu gösteriyor" demişti sadece. Üzerinde durmadı, neye alerjin olduğuna baktır gibi şeyler demedi
Geçen sene yapılan bir kan tahlilimde IgE Total değerim, referans aralığı 0-100'ken 410 çıkmıştı. Vücudumda kaşıntılarım olur ara sıra. O dönem gittiğim İç Hastalıkları doktoru "IgE değerin alerjin olduğunu gösteriyor" demişti sadece. Üzerinde durmadı, neye alerjin olduğuna baktır gibi şeyler demedi.

Şunu merak ediyorum; anafilaksi denilen alerjik şokun ölümle sonuçlanabilme riski oluyormuş. Herhangi bir çeşit alerji sahibi her insanın bu alerjik şoka girebilme riski hep mevcut mudur? Bu yüzden neye alerjinin olduğunu mutlaka öğrenmek gerekiyor mu?
0
Berck
(22.11.22)
Evet gerekir. Meşhurdur fıstık alerjisi 15 dk içinde götürebilir mesela. Benim susam alerjisi olan arkadaşım var ve sürekli yanında iğne taşıyor ki eğer farkında olmadan susamlı bir şey yerse ölmesin.

Her şey olabilir, bilmiyoruz. Bilmek gerek.
0
muhayyer divan
(23.11.22)
(11)

farklı şeyler hakkında notlarınızı nasıl saklıyorsunuz?

logisticsmanager
Misal bir konyak karışımı içtim, çok güzel ama cok fazla bulunan bir şey değil. Misal 5 sene sonra unuturum.Ya da farklı kağıt jilet alıyorum, içlerinden begendiklerim.Ya da misal farkli cikolatalardan begendiklerim.Yani böyle rastgele farklı konularda ileride bakıp "ya o içki neydi arkadaş" diyince
Misal bir konyak karışımı içtim, çok güzel ama cok fazla bulunan bir şey değil. Misal 5 sene sonra unuturum.
Ya da farklı kağıt jilet alıyorum, içlerinden begendiklerim.
Ya da misal farkli cikolatalardan begendiklerim.

Yani böyle rastgele farklı konularda ileride bakıp "ya o içki neydi arkadaş" diyince hatırlayacabilecegim bir yöntem arıyorum.

Bu noktada app olarak da fiziksel not tutma olarak da açığım (ama bunda aradığımı nasıl bulurum bilemedim tabi).
0
logisticsmanager
(21.11.22)
Ben evernote kullanıyorum, çok kullanışlı geliyor bana. 11 sene oldu.
0
muhayyer divan
(21.11.22)
ben de evernote kullanıyorum çok matah bir şey olduğundan değil de bir düzene girmenin nişanesi olsun diye almıştım. (giremedi)

neyse notlarınızı kategorize klasörlerde ve etiketler vererek girerseniz rahatça bulursunzuz. Arama fonksiyonu da var tabi. Hatta bahsettiğiniz şeylerin fotğrafını çekip üzerlerindeki yazıları algılayıp onları bile arama sonucunda karşınıza getirebiliyor.
0
anon1m
(21.11.22)
Android telefonumda colornote diye bir program kullanıyorum. Bir yerde gördüğüm bir şeyse fotosunu çekip ayrı bir klasörde saklıyorum.
0
Tutkun
(21.11.22)
Apple'ın notlar diye bir şeysi var, yıllardır her haltı orada saklıyorum.
0
babilfish
(21.11.22)
Whatsapp da içinde yalnızca benim olduğum bir grup kurdum. Ona keyword ile yazıyorum. Mesela “çikolata asd” diye yazıp gönderiyorum. Gerektiğinde de çikolata kelimesinden aratıp buluyorum.
0
zimbirik
(21.11.22)
evernote +1
0
gabe h coud
(21.11.22)
Google Keep.
0
gallienus
(21.11.22)
Apple notlar +1

Neden özellikle bir konu belirtip ve ona uygun bir şey arıyorsunuz anlamadım.

İphone notlar kısmına her şeyi yazabiliyoruz zaten konu farklıysa başka sayfaya yazın.

Arama kısmı var. isterse yüzlerce sayfa olsun konyak yaZınca anında bulabilirsiniz.

10 yıldır Kullanırım hiç sorun yaşamadım başka bir şeye de ihtiyaç duymadım.
0
respect
(21.11.22)
@respect; çünkü 5 içki, sonra çorap markası, sonra özlü söz gibi bir şekilde gitmesin diye.
0
🌸logisticsmanager
(21.11.22)
Ben Google Keep kullanıyorum.
0
pispinti
(21.11.22)
@zimbirik +1

Sadece kişisel, alakasız şeyler için.

Is için tam bir OneNote fan boyuyum.
0
materyalist imam
(27.11.22)
(2)

Rumuz: Fazla Nazdan Usanan Aşık

nedenmis
Uzun uzun yazacaktım ama her şeyden şüplendiğim için utandım ve vazgeçtim. Bu saatte uykusu tutmayan, en az 27 üstü hatta biraz da psikolojiden anlayan kadın birey varsa anlatasım geldi. Eşime dostuma anlatmayı sevemiyorum. Dinlemeden yorum yapılmasından sıkıldım. Bitti dediğim yerde bir yerden bir
Uzun uzun yazacaktım ama her şeyden şüplendiğim için utandım ve vazgeçtim. Bu saatte uykusu tutmayan, en az 27 üstü hatta biraz da psikolojiden anlayan kadın birey varsa anlatasım geldi.

Eşime dostuma anlatmayı sevemiyorum. Dinlemeden yorum yapılmasından sıkıldım. Bitti dediğim yerde bir yerden bir şeyler hortluyor. Varsa öyle biri bir el sallarsa sevap işler.
0
nedenmis
(21.11.22)
Buyrunuz yazınız sevap olacaksa hayhay :)
0
muhayyer divan
(21.11.22)
Ben de isterim.
0
ruhen hastayim ben
(21.11.22)
(40)

Gilli konuşan biriyle çıkar mısınız?

Bruce
Modern, tahsilli, açık görüşlü ve zeki bir insan. Ama arada annemgil falan diyor. Soğur musunuz? Böyle birini kolunuza takıp insan içine çıkarır mısınız bakın bu benim sevgilim diye?
Modern, tahsilli, açık görüşlü ve zeki bir insan. Ama arada annemgil falan diyor. Soğur musunuz? Böyle birini kolunuza takıp insan içine çıkarır mısınız bakın bu benim sevgilim diye?
0
Bruce
(20.11.22)
Şekilci olduğum nadir konulardan biri. Çıkmam, çıkamam.
0
ruhen hastayim ben
(20.11.22)
bruce sen olaylara dışardan bakarken gayet mantıklı şeyler yazarken kendin içinde olunca bi saçmalıyorsun :)
0
freebird5406_2
(20.11.22)
benim son date'im bana tespih hediye etti. ona rağmen gil'e tahammul edemem gibi duruyor. ancak şaka olabilir
0
ala09
(20.11.22)
soğurum. çıkıp çıkmamak ayrı bir mesele gibi.
0
south park in kapusonlu uyesi
(20.11.22)
normalde gramer nazilerinden biri olarak buna takılmazdım ya herhalde.
ama -gil'den neden nefret ediyor herkes, buna da anlam veremiyorum hiç. yerel bir ifade işte; şarz, deyil, muhattap, adletmek gibi bir yanlışlık yok ki? ben mi yanlış hatırlıyorum, bilmiyorum ama küçükken büyük ve küçük ünlü uyumunu bozan ifadeler arasında öğretmenler bu eki(?) de dahil ediyordu. ama gerçekten, şimdi neden çoğu kişi -gil'den nefret ediyor, bir türlü anlamıyorum.


ekleme: konunun gramer olmadığının farkındayım, konuşmakla alakalı bir soru ama vermek istediğim mesaj aynıydı. :(
0
m e b
(20.11.22)
imkani yok
not: elime kiz eli degmedi
0
nibba
(20.11.22)
Ahsha buna tek takan olmadığıma sevindim
0
kisa
(20.11.22)
cikarim. belki ironik olarak soyluyordur. ki yanlis bir kullanim da degil zaten.
0
hot potato
(20.11.22)
@hot potato ironik olarak söylediğini anlamıyorsak o bizle çıkmasın zaten. Sen de yani...
0
🌸Bruce
(20.11.22)
Ne var ki, bu cok takilacagim bi sey degil. Cikarim, sevgili olurum, evlenirim. Ne gerekiyosa yapariz sıkıntı yok ;)
0
balpolen
(20.11.22)
@meb, avamlık, "köylülük" algısı yaratan bişi bu, yanlış Türkçe kullanmaktan ayrı bişi. Rizelu bir hanfendu ile de aynı şeyi hissederim muhtemelen.
0
🌸Bruce
(20.11.22)
hahaha valla bu özelliklere sahipse ve iyi anlaştığım biriyse ben çıkarım ya, kulağa sevimli geliyor. ne olacak. hatta çok affedersin i'd fuck the villager out of her yani.
0
mark greg sputnik
(20.11.22)
Özelden sen sanki çok mu düzgün konuşuyorsun, seni duysak eminim avamlığın vardır dendi. Benzer düşüncede olanlar bana ulaşsın, youtube'ta yayınlanan panel konuşmalarımı atıcam, oradan karar verebilirsiniz.
0
🌸Bruce
(20.11.22)
Bu kadar kopuk yaşamadım için sogumazdım
0
olaylar olaylar
(20.11.22)
Değiştirip geliştirebiliyor muyuz, yoksa hep aynı şekilde "sevgilimgil" mi olacak? Eğer bu huyundan kurtaramıyorsak olmaz.
0
nawar
(20.11.22)
Arkadaşlar Bruce benden sonra bu duyuruda en düzgün konuşan insandır. Beni de zaten spiker sanıyorlar.
0
ruhen hastayim ben
(20.11.22)
@nawar, insanoğlunun öğrenme ve gelişme kapasitesine inancım hep var olmuştur, o yüzden doğru bir noktaya parmak bastığını düşünüyorum. Yine de bununla uğraşmaya değer mi, bilemedim...
0
🌸Bruce
(20.11.22)
çıkarım ben. saçma sapan birçok şeye takılan şekilci birisiyim ama bunu sorun etmem.
0
juliette
(20.11.22)
öyle şeylere pek takılmam, kendim de günlük muhabbetlerde kimi kelimelerde "k" yerine "g" kullanıyorum, eskiden yapmazdım sonradan edindiğim bir alışkanlık, 1-2 yıl "gil" kullanan bir bölgede yaşasam bende kullanmaya başlarım.

garip gelir ama onu diyeyim dalga geçerim falan ama annemgiller dedi diye sevgim azalmaz. utanmam, çekinmem.

karakterli, saygılı olup olmaması, huzur ve mutluluk için daha önemli.
0
selam
(21.11.22)
Evet sogurum. Bi´ hayal ettim ve hemen sogudum.
0
buf-e kür
(21.11.22)
Bu tür detaylara ben de takılıyorum maalesef.

Mesela FELAN, ŞARZ türü şeyler diyorsa da anında uzarım. Vın.
0
Berck
(21.11.22)
bu söylemi kendim hiç kullanmam, karşıdan duyunca da dikkatimi çeker evet ama takılmam. ve asla birisine olan sevgimi veya saygımı etkilemez.
bana hep kültür faşizmi gibi geliyor salt bu ve benzeri durumları neden gösterip bir tercihte bulunmak.
0
pardus
(21.11.22)
avamlıkla alakasını kuran beri gelsin vehbi koç baatlucan yerüm diyor akşam yemeğinde ama elit?! ne demekse artık

ben kendi diksiyon/şivemde birini arıyorum diyebilirsin, buna hakkın var, bu şımarıklık değil asla.
0
comp
(21.11.22)
Filan kelimesi, annemgil kelimesi vs hep doğru kullanımlar.
Şarz ile, “bişi” ile, yanlız ile aynı kefede değil yani. Ayrıca şive vs de değil. Yazım dilinde de bu şekilde kullanımı olan, istanbul türkçesine uygun bir kullanım.
Gelip “bir şey” kelimesini doğru kullanamayan insanlara “sevgilim ‘annemgil’ diyor ne yapayım” diye soruyorsun. Bence bu durum sevgilinin gilli konuşmasından daha absürt.
Ben gil kullanımı ile soğumam. Şarz ile soğurum, baskın bi şive ile soğurum. Ama şivesiz, yanlışsız biz türkçe konuşan bir kişiden konuşması nedeni ile soğumam. İçerik önemli olan.
0
zimbirik
(21.11.22)
@zimbirik, konu benim sevgilim değil buradan yanlış bir algı yaratmayalım lütfen. Teorik bir soru sormuştum, etrafımda böyle konuşan biri dahi yok zira...
0
🌸Bruce
(21.11.22)
Genel kanının aksine sempatik dahi bulabilirim. Öyle olmasa bile, sırf belirli sözcükleri ifade ediş biçimi yöresel izler taşıdığı için diğer özellikleri itibarıyla uyuştuğum ve sevdiğim birini gözden çıkarabileceğimi sanmıyorum.
0
huçi kuçi
(21.11.22)
Türkçe’yi doğru kullanıyor yalnız :)
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(21.11.22)
Siz kafayı yemişsiniz ahaha. Şekilci eksiciler sizi.

Kişiye göre değişir. Söylediğin gibi biriyse umrumda olmaz. Hatta bence samimiyet göstergesi
0
westblack
(21.11.22)
Sempatik bulurum +1

Ayrıca bruce, öyle özelden değil direkt buraya at da 7 düvel görsün/duysun, beyoğlu beyefendisini lütfen :)
0
respect
(21.11.22)
Evet. Tartışmasız.
0
muhayyer divan
(21.11.22)
bu o kadar kotu bir sey mi yahu? ben de arada kullaniyorum bunu.

kaldi ki modern, tahsilli, acik goruslu ve zeki bir insanimdir huyum kurusun. benim icin kirmizi cizgi yazim yanlislari, kelimelerin yanlis kullanimidir.
0
antikadimag
(21.11.22)
Garip bulurum cunku ben kullanmiyorum, aliskin da degilim. Muhtemelen gulumserim veya en azindan tek kasimi kaldiririm duyunca. Ama cok iyi anlastigim, begendigim birini sadece gil dedi diye silip atmam.
Ilk gil dedigini duyduysam sonra begenmem zor olabilir ama once begendiysem sonra gil dediyse idare edebilirim.

Kendisi de "ahah gil dedim ya" derse dedikten sonra daha guzel olur.
0
sopiro
(21.11.22)
direkt sogurum. dogru bi kullanim da olsa bendeki cagrisimi gunduz kusagindaki kadin programlarinda ciglik cigliga kendini anlatmaya calisan ama anlatamayan kadin profili
0
Kittie
(21.11.22)
ahhdhdjad. antalyada cok kullanirlardi bunu. sive sayildigi icin hayir sogumam beni yanlis turkce kullanimlari sinir eder sadece. ya da internet agziyla konusan insnalar var twitter laflarinu gunluk hayatta kullaniyor mesela oyle birinin yerine deyzemgile ne zaman gitcez gari diyen birini tercih ederim.
0
aydonno
(21.11.22)
"meetinglerini push eden" biri yerine gil kullanan biri daha caziptir kanımca.
0
charbiel
(21.11.22)
sopiro +1
0
gabe h coud
(21.11.22)
köylülük, kasabalılık bence kötü veya ayıp bir şey değil.
ama böyle konuşan birini kendi sosyal çevremden görmekte zorlanırım, dolayısıyla soğurum diyeceğim ama soğumak doğru kelime değil.
"benden, benim çevremden değil" algısı yaratır bende.

sorun aslında konuşma tarzı da değil.
köyden şehre geldiysen, şehirde yaşıyorsan, şehirli insanlarla muhatapsan, o zaman şehre ayak uydurman lazım.
dil ve dilin kullanım şekli de bunun en önemli yanlarından biri.
üstelik mesleğim gereği zaten hassas olduğum bir konu çünkü çevirmenim.

bunun makrosu köyden gelenlerin şehre ayak uydurmayıp istanbul'u mega köy haline getirmiş olmasıdır mesela.
bizim de ülke olarak köy kültürümüz şehirden daha ağır bastığı için buna esir olmamak mümkün değil.
öyle konuşan birini de uzun vadede "şehre ayak uyduramamış" olarak göreceğim için soğurum soğursam çünkü ben şehirliyim ve şehirli olmasa da, şehirli gibi yaşayan birine uyum gösterebilirim.
dil yaşam tarzını da yansıtır, böyle konuşuyorsa evinde de kendi adetlerini sürdürüp ona göre yaşıyordur muhtemelen.

yani uyumsuzluk aslında karşılıklı olur ilerleyen süreçte.
o da benim bazı şeylerimi beğenmez zaten büyük ihtimalle.
çok aşık değilsem soğumayabilirim ama en azından uzaklaşırım, olmayacağını düşünürüm.
gerçi işte bu sebeplerden ötürü aşık da olamam zaten, birbirini getiriyor.
0
blatta hiberna
(21.11.22)
böyle kasıntı takıntılarım yok. şiveli bile konuşabilir, bu da ülkenin bir rengidir yani. bence mesela -de -da'ları ayrı yazamaması daha büyük sorun ama da o da öğretilir gerekirse.
0
roket adam
(21.11.22)
yorumlar karşısında şoka uğradım. sanırım burada herkes ingiltere prens-prensesi
0
purrp
(21.11.22)
Hayır. Seks esnasında falan derse bunalım yaşarım.
0
romario
(21.11.22)
(9)

Yeni nesil daha mı saygısız

kiriko
Sizce yeni nesil büyüklere karşı daha mı saygısız bunun sebebi ne olabilir?
Sizce yeni nesil büyüklere karşı daha mı saygısız bunun sebebi ne olabilir?
0
kiriko
(20.11.22)
Değil.
3000 yıldır aynı muhabbet:)
0
kisa
(20.11.22)
öncelikle; pbs.twimg.com

bizim zamanımızda ki gibi sırf yaşı büyük diye hiç hak etmese bile hürmet bekleyen amcalara, teyzelere olan saygıdan bahsediyorsan, evet gençler bunu yapmıyor artık. doğru olanı yapıyorlar biraz. bunun haricinde ekstra bir saygısızlık falan görmedim. bizim zamanımızda korkunç olan şeyler bile varken onun azaldığı söylenebilir.

genel olarak ise (biraz gencolarla birlikte olan biri olarak) farklı ırktan, kültürden insanlara karşı inanılmaz daha saygılı ve hoşgörülüler. oturup birbirlerinin elini öperek göstermiyorlar bu saygıyı tabi de, çok daha sosyal yaşamda iç içeler ve çok umut verici. 70-80'lerde farklı siyasi görüştenler diye üniversitelerde birbirini öldüren nesille kıyaslamaya bile gerek yok
0
avatar is back
(20.11.22)
Saygı nedir önce bunu konuşmak gerekir. Sınıf öğretmeni olarak her sene gelen birinci sınıflardan nesil farkını çok net görebiliyorum. Yüzeysel bakacaksak evet her gelen nesil daha “saygısız”
0
ruhen hastayim ben
(20.11.22)
cok saygisizlar. burada bahsettigim grup 18-24 arasi diyebilirim. 15 yasindaki de herkesi yasiti saniyor falan o da saygisiz ama cocuk o, degisme ihtimali var. kendi aralarindaki muhabbetler bile cig. sosyal medya falan derken herkes kendini unlu saniyor artik sebebi bu bence
0
Kittie
(20.11.22)
Kısa +1
Ayrıca avatarin paylaştığı görsel (:
0
2027
(20.11.22)
Evet. Daha saygısız. Her yeni nesil, bir öncekinin düşüncesine göre büyüklerine daha saygısız zaten. Büyüklere saygı bilginin depolanması ve yayılması öncesine ait bir gelenek zaten. Bir kişi, Dünya'nın Güneş etrafında dönüşünü daha fazla gördüğü için ekstra bir saygıyı hak etmiyor artık. Çünkü onu avlayan avcılar, hastalık, diğer rekabet unsurları ve doğa olayları gibi konulara karşılık kendi becerisi ile hayatta kalan bir canlı değil artık.

Yeni nesil ile ilgili 2 sorun var. Birincisi son derece toksik, sevgi göstermeyi bilmeyen, kişisel gelişimi yarım yamalak olan kişiler tarafından yetiştirilen bir neslin "ben bunları çocuklarıma yapmayacağım" yaklaşımı ile ayarını tutturamayıp diğer uçta davranması ile (overcorrection) büyüyorlar. Bu yüzden özgürlük kavramını tam netleştiremeyip saygısız ve şımarık hareketlerde bulunuyorlar. Onların çocukları da onların kendi hatalarından ve yaşadıklarından çıkardıkları ders ile büyüyecek. Zaten nesiller boyu böyle oldu.

İkincisi ise diğer nesillerden farklı olarak internetin ilk defa bu kadar yaygın olduğu ve mesafelerin kısaldığı dönemde popülerliği yakalamanın önemi sebebiyle inanılmaz derecede iğrenç bir sosyal medya ve internet süreci içindeyken büyüyorlar. Bu sebeple oluşan iğrenç ve itici dil ve davranış biçimleri için yeni nesli suçlamak doğru değil.

Bunların dışında hepimiz 23 yaşına gelene kadar aşağı yukarı benzer şekilde saygısız birer hayvandık. Olur öyle. İnsan doğası.
0
nawar
(20.11.22)
"saygı hak edene duyulur" felsefesi yayıldı. Biz büyük olan herkes saygıyı hak eder diye yetiştirildik. Şimdiki gençler, büyüklerin onların hayatlarını mahvettiğini ve aslında bir çoğunun pek de bir şey bilmediğini görerek yetişiyor.

youtu.be
0
nhk ni youkosu
(21.11.22)
Artık bize empoze edilen değerler etkisini yitirdi. Biz alışkın olduğumuz şeyleri görmek istediğimiz için saygısız olarak niteliyoruz. Onların yerinde olsam ben de aynı şekilde davranırdım.

Ayrıca yaş ilerledikçe tahammül de düşüyor. Belki saygısız olarak algılama aslında bir tahammülsüzlük. Yani normal olan onlar ama onlardan büyükler gereksiz sinirli gibi.

Dijital dönüşümle birlikle bilgiye erişimleri de kolaylaştı. Ortalama bir yetişkinden daha fazla şey biliyor da olabilirler.
0
OrangeYellow
(21.11.22)
Evet, aileleri saygısız çünkü.
0
muhayyer divan
(21.11.22)
(5)

Öğretmen maaşları

el conquerador
Olay nedir? Öğretmenlerin maaşları mı düşürüldü yoksa az zam mı oldu?
Olay nedir? Öğretmenlerin maaşları mı düşürüldü yoksa az zam mı oldu?
0
el conquerador
(15.11.22)
Enflasyon karşısında en çabuk eriyen maaşlardan biri öğretmen maaşları oldu ve onlar da ses çıkarıyorlar artık. Aynı dertten muzdarip diğer memurların da ses çıkararak destek vermeleri gerek bence. Çünkü şu anda elin bilmem kaç milyon mültecisine bakıyoruz ama öncelik hep müktecilerde, biz darlıktan kurtulamıyoruz.
0
muhayyer divan
(15.11.22)
Herkesin maasi eridi ama kalabaliklar sesleri cikiyor. Atama zamani da zam zamanida en cok ogretmenlerden ses cikiyor. Bakanliga bagli calisan 1 milyon ogretmen var. Simdi bu maasi begenmeyip aglayanlar ucretli ogretmenlere, ozelde calisan ogretmenlere bakip kpssyi kazansaydi diyor.
Ozeli, devleti issizi toplasak resmen ogretmen devletiyiz polis devleti falan degil.
Sadece kendini dusundukce de daha cok nefret topluyor. Dun sozlukte ogretmenlerde de konuyu tartistik adama diyorum sadece sen fakirlesmedin artik orta sinif yok herkes icin hareket etme zamani. Gelen cevap o siyasilerin ve halkin isi. Kafa gitmis keninin halk oldugunun farkinda degil. 1 milyon ogretmen aileleri ile birlikte karar alsa ulke siyasetine yeni parti sokar.
Maas dusuk mu dusuk ama bu kafadaki adamin zaten ogretmen olarak calismasi uzucu ne dusundu ne ogrendi de onu ogretecek.o aldigi para bile safi ziyan safi israf. Evitim kalitesi dustu ogretmen kalitesi de dustu ama herkesin kalitesi dustu tatli muhaliflerininnfarkinda olmadigindiger tum alanlarda iyi egitim yoksa is yok o yuzden piyasa dengesini buluyor. Ama ogretmenlikte denge yok bir sekilde bu yetersizler ayiklanmadan da Kimseden saygi gormeyecekler.

Isin ayri boyutu sendika var eylem yok. Anca ekside twitter da aglamaca. Daha cok aglarlae daha cok maaslari dolar karsisinda deger kaybeder.
0
kuzey li
(15.11.22)
Vergi dilimleriyle ilgili bir durum sanmıştım ben, öyle mi acaba?
0
michael_knight
(15.11.22)
çok ve birlik olabildiklerinden sesleri çok çıkıyor +1
bence biraz bencilce davranışları da var. geçen kuşluda bir tanesi sadece meb'e atanan öğretmenler için ötv siz araç talep ediyordu, bir diğeri de yakıt ve gıda yardımı almaları gerektiğini savunuyordu.
0
metos
(15.11.22)
1. Öğretmen nüfusu oldukça kalabalık, eşi çoluğu çocuğu anası babası dersen toplumun çok büyük bir kitlesini ilgilendiriyor

2. Maaşlar gerçekten düşük, diğerlerinin düşük olmasına bakılıp o da düşük bu da düşük senin niye itirazın var zihniyeti yanlış

3. Bulunduğu konuma en çok sınav geçerek gelebilenler öğretmenler. Hal böyleyken halen yok kaliteymiş de falan diye itibarsızlaştırılıyorlar

4. Öğretmenler atomu parçalamıyor, altı üstü 2x2 eşittir 4 ederi öğretecek. Fakat küçümsenilen öğretmenlik becerisi işte burada sabırla 30 çocuğa bunu öğretebilmektir. Öğretmenlerin mesleği işte bu beceri, sabır, gayrettir.

5. Eğitim sorunlarının sebebi ise öğretmenler değildir, dolayısıyla çözümü de öğretmenler şöyle böyle kalitesiz vs ile sağlanagilecek değildir.

6. Netice itibariyle itibarı zaten elinden alınan öğretmen son durumda geçim derdindedir.
0
epitaf
(15.11.22)
(4)

Uyku İlacı

yeter ki tak denilmesin perdeleeer
Selam. Evde tekken uyumakta çok zorlanan biriyim. Sırf kolay uyumak için her akşam bira falan içmek zorunda kalıyorum. Bi tek o zaman ışık falan hiçbir şey düşünmeden uyuyabiliyorum da böyle içe içe uyumanın sonu yok nihayetinde. Böyle hafif, uyku kolaylaştırıcı ama ertesi gün uyanmayı beter etmeyen
Selam. Evde tekken uyumakta çok zorlanan biriyim. Sırf kolay uyumak için her akşam bira falan içmek zorunda kalıyorum. Bi tek o zaman ışık falan hiçbir şey düşünmeden uyuyabiliyorum da böyle içe içe uyumanın sonu yok nihayetinde. Böyle hafif, uyku kolaylaştırıcı ama ertesi gün uyanmayı beter etmeyen ya da ağır yan etkileri olmayan, mallaştırmayan ve tabii reçetesiz alınabilecek bir uyku hapı öneriniz var mı?

Hiç bunun için izin alıp psikiyatriste falan gidemem, önermeyin lütfen. Devlet hastanelerindeki doktorlar 10 dk dinleyip kafaya göre ilaç yazıyor ve çok da kolay manipüle oluyorlar. İşinde iyi olan arkadaşlar vardır eminim, onlar alınmasınlar ama bu işi layığıyla yapan birine denk gelmek artık çok zor. O yüzden doktora gitme seçeneği kafadan elenik, lütfen boşuna önermeyin.

Liptonun, Herbynin sleep çaylarını denedim, onlar da olmadı. Bu arada.
0
yeter ki tak denilmesin perdeleeer
(12.11.22)
Uyku ilacı değil de melatonin kullanman mümkün. Ama önce sıradan 1 günü nasıl yaşadığını bilmek lazım. Yani güneşi ne kadar görüyorsun, hareketin ne kadar, suyu ne kadar içiyorsun, yediklerin çoğunlukla neler, hangi saatlerde ne kadar yiyorsun, kronik hastalığın var mı, kadın mısın erkek misin, kronik stresin var mı vs vs vs.

Standart olarak söylenebilecek şey kendini güzelce yorman ve temiz havada mümkünse toprağa çıplak ayakla basarak topraklanman gerektiği, akşam saat 22.00'de telefonu elinden bırakıp 23.00'te uyumuş olacak şekilde hazırlanıp yatman gerektiği, odana kesinlikle ışık girmemesi ve havalandırılmış olması gerektiği, sabah güneşin doğuşunu mümkünse cam arkasından bile değil camı açıp dışarı bakarak (gökyüzüyle aranda hiçbir şey olmadan) seyretmen gerektiği, güne şekerli gıdalarla ve unlu gıdalarla değil de yeşil yapraklı sebze, zeytin ceviz gibi uygun gıdalarla başlaman gerektiği, gün içinde yine şekerli ve unlu gıdaları olabildiğince az yiyip/içip daha sağlıklı beslenip hareketli olman gerektiği... ama işte senin kendine ait düzenini bilemiyorum, net konuşamıyorum.

Melatonin kullanan tecrübeli arkadaşlar vardır, yardımcı olurlar. Doktor değilim sadece çok fazla uykusuzluk çektiğim için ilaçsız yaklaşımı daha doğru buluyorum.
0
muhayyer divan
(12.11.22)
@muhayyer divan aslında benimki uykuya dalamama problemi değil, daha çok endişe gibi. Evde biri varken yattığım gibi uyurum ama yalnızken bi kere mutlaka ara ışık açık olmak zorunda oluyor. uykuya zor dalıyorum çünkü sürekli gözümü açıp etrafı kolaçan etme ihtiyacı duyuyorum. böyle bölük pörçük uyuyunca da asla tam dinlenmiş hissetmiyorum. ama 2 bira içip yatınca ışık falan hiçbir şey iplemeden direkt uyuyabiliyorum. çok saçma (=
0
🌸yeter ki tak denilmesin perdeleeer
(12.11.22)
redepra 15mg alabilirsin (30mg olarak al yarisini ic)
recetesiz alabilecegin en etkili uyku ilaci budur
0
nibba
(12.11.22)
@yeter ki tak

Bira stres yükünü azaltıyor ama bir süre sonra işe yaramayacak, doz artışı isteyecek beynin.

Bir profesyonelden yardım alman çok iyi olur. Ziya Ünlütürk'ü ve Hasan Arslan'ı tavsiye ederim. Uzaktan seans yapıyorlar, ikisi de alanlarında çok iyidir. İnstagram'da bir bak istersen. Mutlaka psikolog ve psikoterapi desteği almalısın, ortada travmatik bir tepki var çünkü. Onu çözdün mü ne alkol ne ilaç hiçbirine gerek kalmayacak.

Bir de ilgilenir misin bilmiyorum, gayet de psikoterapi yöntemleri kullanan ama epeyce enteresan bir şey yapan Barış Muslu var. Ona da bi bak derim.
0
muhayyer divan
(22.11.22)
(6)

Deprem ve psikoloji

grabbing hands
Özellikle son izmir depreminden sonra geceleri uyuyamıyorum. Ses ve yatağın tekrar havaya fırlatma korkusu tedirginlik yaratıyor. Nasıl rahatlayabilirim ?
Özellikle son izmir depreminden sonra geceleri uyuyamıyorum. Ses ve yatağın tekrar havaya fırlatma korkusu tedirginlik yaratıyor. Nasıl rahatlayabilirim ?
0
grabbing hands
(07.11.22)
öncelikle, yaşadığınız çok normal. zaman geçtikçe tedirginliğiniz azalacak, ama bazen durduk yere tekrar kendisini hatırlatacaktır.

bu süreci hızlandırmak için, oturduğunuz evin sağlamlığını araştırabilirsiniz. sonuçta depreme dayanıklı evler güvenilir. değilse zaten oradan sağlam bir yere taşınmak ilk amacınız olsun.
0
lovemyself
(07.11.22)
ben de izmirdeyim ve ben de uyuyamıyorum. 2020'deki depremde de böyle olmuştu. malesef zaman herşeyin ilacı. zamanla geçiyor.
0
false pretension
(07.11.22)
Travma tedavisini bir araştırın lütfen, çoğunlukla bilinçaltına yönelik psikoterapi teknikleri olacak, isterseniz bir profesyonelden de yardım alın. Eğer maddî imkan yoksa kendini iyileştirme denilen alanda okuyun, uygulayın... ama bilinçaltı terapilerini öneririm. Barış Muslu'ya da bir bakın derim. Çok geçmiş olsun...
0
muhayyer divan
(07.11.22)
Ayrıca @lovemyself +1

Biz halk olarak müteahhitleri, inşaat şirketlerini daha kaliteli ve daha uygun fiyatlı evler yapmaya zorlamadıkça onlar para canavarı olmaya devam edecekler. Bir şekilde müşteri kimliğimizi kullanıp mümkünse hiçbir şeyi beğenmemeliyiz. Altın ve petrol zengini araplar gibi her şeye burun kıvırmalıyız çünkü müşteri biziz, bunu kullanmalıyız bütün halk olarak.
0
muhayyer divan
(07.11.22)
manyakça gelebilir ama ben deli gibi deprem videosu izleyerek çözdüm. neden işe yaradı gerçekten bilmiyorum. tavsiye eder miyim ondan da emin değilim sadece bende işe yaradığı için anlatasım geldi. deprem esnasında kitlenen sonrasında da günlerce uyuyamayan sürekli her seste sıçrayan birinden artık umursamayan birine dönüştüm.

ama hissettiğin şeyleri seninle birlikte binlerce kişi hissediyor, bunu da unutma. 2020 depremi herkeste psikolojik hasarlar bıraktı ve izmir halkının büyük bir kısmı seninle aynı şeyleri yaşıyor, yalnız değilsin.
0
nolmus yani
(07.11.22)
Bahçeye ya da sokağa açılan balkonu olan bir yerde yaşamıyorsaniz, binayı yıkacak şiddette bir depremde öleceksiniz zaten çok şanslı değilseniz.

Bunun dışında o durumda nasıl hareket etmek gerektiği ile ilgili eğitim videoları vardır illa ki. Ben ortaokul ve lisedeyken bir STK gelip uygulamalı anlatmıştı, hala aklımda ve bildiğini bilmek iyi oluyor. Ayrıca kişisel bir planınız da olsun o anda napacaginiza ve adım adım nasıl hareket edeceğinize dair. Bu da bir nebze ferahlık verir.
0
encokbenisevinnolur
(07.11.22)
(10)

Gebelik ve soft markerlar

yalnizliktan devren kiralik
Merhaba20 haftalık gebeyim. Erkek bebek bekliyorum. İkili ve dörtlü tarama testlerim düşük riskliydi, kan değerlerim vs. normaldi..Detaylı ultrasonda iki gün önce üç tane soft marker olduğunu söyledi doktorum. Kalpte parlak nokta, beyinde kist, bağırsakta ekojenite. Bunlar ilerleyen haftalarda yok o
Merhaba
20 haftalık gebeyim. Erkek bebek bekliyorum.
İkili ve dörtlü tarama testlerim düşük riskliydi, kan değerlerim vs. normaldi..
Detaylı ultrasonda iki gün önce üç tane soft marker olduğunu söyledi doktorum.
Kalpte parlak nokta, beyinde kist, bağırsakta ekojenite.
Bunlar ilerleyen haftalarda yok olan şeyler ama üçü beraber olunca şüphe uyandırıyor dedi.
Fetal dna testi yaptırmamı önerdi. Yaptırdım. 10-12 günde çıkacağı söylendi sonucun.
Ama ağlamadan duramıyorum. Kendimi paralamaya engel olamıyorum.
Üç soft markerı olup da bebeği sağlıklı doğanınız ya da yakınınız var mı acaba?
Bana söyleyebileceğiniz tek bir güzel şey var mı?
Şimdiden teşekkürler
0
yalnizliktan devren kiralik
(05.11.22)
oncelikle tebrik ederim. tatli bir cocugun guzel bir annesi olacaksin. super guclu bir kadin olarak butun skillerini aktive etmen gereken zamanda umutsuzluga dusme. oncelikle guzel kafani saglikli tut. sen iyi ol, bebegin iyi olsun.

sorunun cevabini bilmiyorum fakat iyi hissetmeni gonulden isterim. en kisa zanda ic huzuru ve saglikli bir gebelik gecirmeni diliyorum. sen tanidigim en komik cocuktun, anne olacağını ogrenmek harika bir sey <3
0
ich bin stumme
(05.11.22)
O öyle söyledi diye öyle olması gerekmiyor :)

Bugün ne oldu bak,

Eczabe arıyorum kardeşime ilaç almam lazım, uzaktan bir eczane tabelası görünce seğirttim. Bir de baktıydım dükkan kapısına fazladan bir demir kapı yaptırıp çaktırmış, üzerinde bir asma kilit, sadece 1.60'ın üzerindekiler rahatlıkla içeriyi görebiliyor, yazılar falan asmış lütfen mesafeyi koruyun diye. Uzaktan seslenerek iş görüyorsun falan.

Sonunda dedim ki acaba içeride acaip bir durum mu var? Eczacı bizzat dükkanın kendi sahibi, kalfa filan değil. Şöyle pis pis bir baktı... dışarıda var acaip durum, pandemi var?? Dedi...

Hahaha :))) alttan bir sırıttım ben. Dedim ki dışarıda hiç kimse böyle davranmıyor... anlamıyorlar dedi, anlayacaklar bir gün.

Bak 3. Yıl bitmek üzere ve bir eczacı dükkan kapısına ek kapı çaktırıp kendini içeri hapsederek korunmaya çalışıyor hâlâ. Üstelik ağzında maske elinde eldiven de yok :'DDD

Her konuşana bakma sayın ve sevgili anne adayımız, üzülme sen öyle gereksiz gereksiz konuşanın lafına. O sana o testi yaptırabilmek için söylemiş o lafları... "öneriyorum" ne demek?? Mecbur değilsin hiç de gereği yok ama yaptırsan bize para gelir demek.

Hiç üzülme, hiçbir şey de çıkmayacak. Çıkarmaya kalkışırlarsa da en az 3 hakiki doktora daha gösterin sonucu, hemen her şeye inanmayın. Bu ülkede bu ayaklarla o kadar çok şey yapıldı ki...
0
muhayyer divan
(05.11.22)
Öncelikle tebrik ederim :)
Endişeli olmanız, rahatlamak için ağlamanız normal ancak mümkünse bunu günlerce sürdürmeyin. Gebeliğinin 9 ayı boyunca her gün zırıl zırıl ağlayan bir anne olarak söylüyorum bunu... Sonra çok pişman oluyor insan...

Gebeliğim başından sonuna kadar problemli ve stresliydi. Aklınıza gelmeyecek onlarca şey... Taramalar temiz çıkmıştı ancak kalpte bir delik olduğunu söyleyerek beni gebelik kardiyoloğuna yönlendirdiler. Muayeneye kadar içim içimi yedi, muayenede kalpte delik görüldü. Ne yapacağız diye sordum, yapacak bir şey yok doğumu bekleyeceğiz dediler. Doğumdan sonra sordum ne olacak? diye. Yapacak bir şey yokmuş, kendiliğinden kapanırmış. Kapanmazsa o zaman görüşelim dediler. Meğer sıklıkla görülen bir durummuş.
Gebeliğimin 36. Haftasında herşey yolunda giderken birden bana bebeğimde gelişim geriliği olduğu, engelli doğacağı söylendi. 35 hafta kontrolünde 2200 gr olan bebek bir sonraki hafta 1750 gr ölçüldü. Devamında 3 ayrı hastane 5 ayrı doktor gördü beni, ölçümleri doğruladı, engeli doğruladı. Yenidoğan yoğun bakımı ve küvözü olan bir hastaneye acil olarak sevkedildim 39.haftamda...sezaryen...Yaşadığım stresi size anlatamam. Zaten 9 ay ağlamıştım artık içim dışıma çıktı ağlamaktan.

Sonuç olarak 2750 gr minik sağlıklı bir erkek bebek :) kalpte de problem falan yok. şimdi 6,5 yaşında, ilkokul 1.sınıfa gidiyor. Ellerinizden öper :)

Dilerim siz de sağlıkla alırsınız kucağınıza. Ne zaman isterseniz bir mesaj kadar uzağınızdayım.
0
balik kraker
(05.11.22)
oncelikle tebrik ederim, saglikla bebeginizi kucaginiza almanizi dilerim. bizim yazacagimiz seylerin pek bi onemi yok cunku siz muhtemelen test sonucunu alip sorun yok lafini doktordan duyana kadar aglamaya devam edeceksiniz cunku hamilelik bunu gerektiriyor :) hormonlar cilgin atiyor ve icinizde neye benzeyecegini, nasil ozellikleri olacagini bilmediginiz ve daha da aylarca merak edeceginiz surpriz bir yumurta buyuyor :) endiseli olmaniz ve bilinmeyenden korkmaniz o kadar normal ki.

ben yasamadim benzerini ama etrafim "doktorlar cocuk engelli olacak dedi cocuk dogunca hicbir anomalisi yoktu hamileligimi bosuna aglayarak gecirdim" hikayeleriyle dolu. bunlar yasaniyor yani siz kendinizi guclu tutmaya bakin, daha en az 16-17 hafta o bebegin kozasi olacaksiniz, direncinize ve sagliginiza ihtiyaciniz var her anlamda. fetal dna %99 dogruluk payi olan bir test, ikili uclu testlerin yanilma payi cok daha fazla. fakat fetal dna'nin bile 100 kisiden birinde yanlis cikma ihtimali var. yani simdiden enseyi karartmayin, lutfen kendinizi koruyun. kendinizi de bebeginizi strese sokmamaya calisin mumkun oldugu kadar. biliyorum cok zor ama icinizi ferah tutun, her sey iyi olacak merak etmeyin.
0
in vino veritas
(05.11.22)
Şunu biliyorum ki, beni Türk hekimlerine emanet etmeyin. Bu kadar soğuk, yetenek ve bilgi yoksunu, iletişim konusunda kabiliyetsiz doktor o kadar çok ki.
O yüzden İnşallah bir şey olmayacaktır
0
trgydl
(05.11.22)
beni de 8 ayda erken sezaryene aldılar gelişim bozukluğu teşhis edildiği için. 2 kg doğacak dedikleri çocuğum 3.1 kg ve çok sağlıklı dünyaya geldi. çok gereksiz panik olunduğu ve çok gereksiz şekilde erken doğuma aldıkları anlaşıldı sonrasında. endişe etmeyin demiyorum ama yanlış teşhis koymuş olma olasılıkları var. tanıdığım birkaç kişi daha benzerini yaşadı.
0
deartheodosia
(05.11.22)
Yanıtlar için çok teşekkür ederim

@deartheodosia neye göre gelişim geriliği dendi? Kemiklerde vs kısalık mı dediler ne gibi bulgular vardı?

Darısı başıma olsun
0
🌸yalnizliktan devren kiralik
(06.11.22)
evet, ölçümlerde haftasına göre büyümüyor (4 hafta geri) ve kg almıyor görünüyor denildi. göbek bağında problem olabileceğini düşündüler vesaire yani o ara bayağı bi doktora göründük. sonuçta küçük kaldı, büyümüyor, dışarı almamız gerekiyor, dışarıda büyümesini desteklemek zorundayız dedikleri bebek sağlıklı dünyaya geldi. hatta ben doğumdan önce birkaç gün daha geç sezaryen olabilir miyim psikolojik olarak kendimi daha hazır hissederim dediğimde doktorum karnınızda ölürse sorumluluk almıyorum demişti ve acelece doğuma girmiştik :/
0
deartheodosia
(07.11.22)
@deartheodosia çok geçmiş olsun. Darısı başıma inşallah. Hafta sonuna kadar sonuç çıkacakmış. Bu günleri de atlatırsam sağ salim, sizlere de haber vereceğim
0
🌸yalnizliktan devren kiralik
(08.11.22)
Fetal dna testimiz temiz çıktı şükürler olsun. Desteğiniz için çok çok teşekkür ederim her birinize:)
0
🌸yalnizliktan devren kiralik
(10.11.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.